Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
1kitapkurduuuu
1kitapkurduuuu
@dilekkkkk
Life makes the best story...
955 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
132 syf.
9/10 puan verdi
Sabahattin Ali’yi en çok Kürk Mantolu Madonna’yla tanıdı okurlar sanırım. Ama bence en etkileyici kitabı Kuyucaklı Yusuf. Romanlarının yanı sıra hikayeleri de çok etkileyici Sabahattin Ali’nin. Kamyon kitabı da on altı kısa ama okuru derinden etkileyen hikayeden oluşuyor. Hikayelerinin temelini yurdum insanı ve yaşadığı olaylar oluşturuyor. Bu kitabında da görüyoruz ki Sabahattin Ali Türk edebiyatının en yetkin kalemlerinden birisi.
Keyifli okumalar…
76 syf.
9/10 puan verdi
Şiirin benim edebiyat dünyamda çok farklı bir yeri olduğunu her şiir kitabı paylaşımında söylüyorum sanırım. Yine benzer cümleler kuracağım. Şiir çok farklı bir dünya. Hem yudum yudum içine işlemesi için yavaş yavaş okumak istiyor insan hemde bir çırpıda bitiyor kitap. Şükrü Erbaş’ın Pervane kitabı da böyle oldu. Şairin diğer kitaplarında aldığım keyfi bu kitabında da iliklerime kadar hissettim. Bazı şiirlerini yıllar içinde tamamlamış şair, bu da şiirin okuyucusunda çok daha derin izler bırakıyor şüphesiz.
Keyifli okumalar…
312 syf.
9/10 puan verdi
İngiliz asıllı bir annenin çocukları olan henüz on beş yaşındaki Zana ile kız kardeşi Nadia, herkes gibi hayalleri olan iki genç kızdır. Birmingham’daki son derece modern ve özgür hayatlarının, onları günün birinde umut ettikleri o parlak geleceğe kavuşturacağından da emindirler. Ne var ki Yemenli bir esnaf olan babaları onlarla aynı fikirde değildir. Bulundukları ecnebi topraklarında kızlarının ahlaklı ve iffetli kadınlar olmayı asla öğrenemeyecekleri düşüncesiyle Zana ve Nadia’yı karşısına alıp onlara, ata topraklarını ziyarete gitmelerini teklif eder. Kızlar babalarının bu teklifini kabul ederler çünkü kendilerine anlatılan her şeye inanmışlardır. Yemen’in egzotik kumsallarında birbirinden güzel maceralar yaşayacakları bir tatil geçirmeyi planlıyorlardı. Öte yandan Yemek topraklarına ayak bastıktan çok kısa süre sonra kandırıldıklarını anlarlar. Babaları tarafından oğullarıyla evlendirilmek üzere iki Yemenli aileye para karşılığı satılmışlardır.
Orta Çağ kanunları ile yönetilen, modern hayattan fersah fersah uzak bir dağ köyünde, daha önce hiç görmedikleri adamların eşleri olarak yaşamaya zorlanan Zana ve Nadia başlarına ne gelirse gelsin günün birinde bu cehennemden kurtulacakları umuduna tutunmaya devam ederler. Özellikle de Zana baskıya, zulme ve erkeklerin ağızlarından çıkan her sözün adeta yasa kabul edildiği bir düzene tüm varlığı ile başkaldırır. Peki, her şeye rağmen hayatta kalmayı başaran bu iki kız kardeş, evlerine, İngiltere’deki yaşamlarına ve en önemlisi biricik annelerine yeniden kavuşabilecek mi?
Keyifli okumalar…
Okur Takip Önerileri
64 syf.
7/10 puan verdi
Katı ahlak kurallarının, tabuların egemen olduğu Victoria döneminde kıvrak zekası, ince alaycılığı ve sıra dışı hayatıyla çağının çok ilerisinde düşünen ve yaşayan yaratıcı bir dahi olan Wilde, aynı zamanda bir eleştirmen ve estetik kuramcısıdır. Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar, yazarın sanata, hayata, aşka dair düşüncelerinin yanı sıra gözlemlerine dayalı toplumsal yorumların yer aldığı aforizmalardan oluşan eğlenceli bir derleme. Zirveden zindana her daim ışıldayan Wilde, belki de tüm zamanların en nüktedan kalemi.
Keyifli okumalar…
360 syf.
7/10 puan verdi
Bir gazetede muhabir olan Malcolm Anderson şehirdeki cinayetlerin haberlerini yaparken bir gün hiç beklenmedik bir telefon alır. Telefondaki ses ona kısa süre önce işlediği cinayeti tüm detaylarıyla anlatmaya başlar ve tam da söylediği yerde ve saatte cebinde “Bir Numara” yazan bir notla bir gencin cesedi bulunduğunda bunun muazzam bir zekayla tasarlanmış cinayetlerin ilki olduğu anlaşılır. İzini bir gölge gibi kaybettiren bu psikopat, bir anda Malcolm’ın ve tüm şehrin üzerine kabus gibi çöker.
Neden sadece onunla iletişime geçtiği sorusuyla boğuşan Malcolm, insanların korkuyla beslenen bu sıra dışı seri katilin zihnini okuyabilmek ve ondan önce adım atabilmek için bir psikologla işbirliği yapar. Ve çok geçmeden hikayeyi tüm akıl almazlığı ve dehşetiyle medyayla paylaşan kişi olmakla kalmaz, aynı zamanda hikayenin kendisi olur.
Keyifli okumalar…
64 syf.
8/10 puan verdi
Çok kısıtlı bir çevrenin tanıdığı adsız sansız bir yazar olarak öldüğünde, Melville ardında bugün klasik romanın başyapıtlarından biri kabul edilen Moby Dick’i ve kült kısa öyküsü Katip Bartleby’i bırakmıştı.19. yüzyıl New York’unda Wall Street’te bir avukatın yazıhanesinde katip olan genç Bartleby zamanla “yapmamayı tercih etmesi” ve kayıtsızlığıyla patronun nasıl başa çıkacağını bilmediği bir soruna dönüşmüştü.
Keyifli okumalar…
202 syf.
7/10 puan verdi
Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. Televizyonun ve teknolojinin hüküm sürdüğü bu karanlık dünyada okuma eylemi ise yok olmak üzereydi. Zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu. Montag’ın işi ise yasadışı olan üretimlerin en tehlikelisini takmaktı: Kitapları.
Montag yaptığı iş üzerine tek bir gün bile düşünmemişti ve tüm zamanını televizyonla kaplı odalarda öldüren eşi Mildred’le beraber ömrünü geçiriyordu. Ancak yeni komşusu Clarisse’le tanışmasıyla tüm hayatı değişti. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktı.
Keyifli okumalar…
268 syf.
10/10 puan verdi
Dört duvar arasına sığmayan karakterlerin kulübesi bu. Dört mevsime; yaza, sonbahara, kışa ve bahara. Dört elemente; havaya, suya, ateşe ve toprağa. Dört felakete; yangına, fırtınaya, sele ve zelzeleye. Dört sığınağa; çadıra, kulübeye, beşiğe ve tabuta. Dört duyguya; huzura, coşkuya, öfkeye ve aşka… Sığmazsa insan bir yere, cemre olur düşer, havaya, suya ve toprağa. Fakat dördüncü bir cemre daha var kayıtlarda görünmeyen: Ateşe Düşen Cemre.
Hümeyra Yabar, “Bir Kulübe”de ateşe düşen cemreyi Vivaldi’nin “Dört Mevsim”i derinliğinde anlatıyor.
Keyifli okumalar…
576 syf.
7/10 puan verdi
Saygın bir işi ve sevgi dolu bir ailesi olan Yargıç Scott Sampson’ın bütün yaşamı karısı Alison’dan gelen sıradan bir mesajla tamamen değişmek üzeredir. Scott, altı yaşındaki ikizlerini yüzmeye götürmek için okuldan almaya hazırlanırken karısından çocukları kendisinin alacağına dair bir mesaj gelir.
Daha sonra eve gidip biraz dinlendikten sonra Alison gelir fakat bir sorun vardır. İkizler yoktur. Scott ve Alison ne olduğunu anlamaya çalışırken birden telefon çalar. Her ebeveynin en kötü kabusu olan trajik gerçekle karşı karşıya kalırlar. Birileri Emma ve Sam’i kaçırmıştır ve şartları Scott’ın bir duruşmada verecekleri talimatlar doğrultusunda karar vermesidir.
Bu noktadan sonra Scott kendisini sürekli gerçekle yalanın karıştığı ve köşe kapmaca oynadığı, en yakınlarından bile şüphelendiği korkunç bir oyunun içinde bulur. Scott her şeye rağmen çocuklarını kurtarabilecek midir?
Keyifli okumalar…
132 syf.
8/10 puan verdi
Kalemini bildiğim yazarları okumayı her zaman tercih etmişimdir. Ancak son birkaç yıldır yeni yazarları da tanımaya, daha önce bilmediğim yazarları okumaya çalışıyorum. Bu düşünceyle aldığım kitaplardan biri de Murat Yalçın’ın Şen Saat kitabıydı. Ancak okumaya fırsat bulabildim. Okuduktan sonra iyi ki okumuşum dediğim yazarlardan biri oldu Murat Yalçın. Kalemini sevdim, öykü olması nedeniyle de rahatça içine girebildim kitabın.
Kitap sekiz bölümden oluşuyor. Bu sekiz bölümde toplam yirmi yedi öykü yer alıyor. Akıcı, sade ve bir o kadar da ironik bir dili var yazarın.
Keyifli okumalar…
120 syf.
8/10 puan verdi
Edebiyat bir çiçek bahçesiyse eğer şiir, bu bahçenin en güzel gülü bence. Diğer tüm türleri okumayı ayrı ayrı çok seviyorum ancak şiirin yeri bende her zaman çok ayrı olmuştur. Cemal Süreya da bu bahçenin en iyi, kalemi en güçlü bahçıvanlarından bir kesinlikle. Bir iddia üzerine soy isminden bir “Y” harfini çıkaracak kadar da sözüne sadık.
Üstü Kalsın, diğer kitaplarından seçilen eserlerinin derlendiği bir şiir kitabı. Her şiir özenle seçilmiş, sanki bu kitapta yer almak için yazılmış gibi. Her şiir sizi alıp başka bir diyara yolculuğa çıkaracak. Şiir seven herkesin okuması ve kitaplığının en önemli yerinde yer alması gereken bir eser. Kitabın bende bıraktığı tüm duygular için “Üstü Kalsın” Cemal Süreya…
Keyifli okumalar…
392 syf.
10/10 puan verdi
Aslen Kilis’li olan Şevket Bulut, memuriyeti dolayısıyla geldiği Kahramanmaraş’ta evlenmiş, emekli olduktan sonra da hayatının sonuna dek Kahramanmaraş’ta yaşamaya devam etmiş.
Hikayelerinde Anadolu insanının yaşayış biçimini, inançlarını, sorunlarını, Anadolu’nun gerçeklerinden kopmadan yansıtan Bulut, bir memleket hikayecisi olarak kabul edilir. Onun hikayelerindeki her karakter gerçek hayattaki kadar canlıdır. Hikayelerinde başta Kilis ve Kahramanmaraş olmak üzere Güneydoğu ve çevresinin zengin kültürünü biz okuyucuların beğenisine sunmuş.
Özellikle Kahramanmaraş’ta geçen hikayeleri okurken tanıdığım yerlerin kullanılması beni kitaba daha çok bağladı diyebilirim. Hikayelerinde özellikle hikayenin geçtiği şehrin şivesini de kullanması bence hikayelerinin daha samimi olmasını sağlamış.
Kitap, Kitaplardan Seçilen Hikayeler, Dergilerde Kalan Hikayeler ve Daktiloda Kalan Hikayeler olmak üzere üç bölümden oluşuyor ve kitapta toplam 43 hikaye yer alıyor.
Keyifli okumalar…
488 syf.
7/10 puan verdi
Dehşet verici bir seri katilin elinden canlı kurtulmayı başarabilmişti ama çocukluğunun geçtiği eve geri döndüğünde bir yıl önce yaşadığı her şey bir kabus gibi geri sarmaya başladı. Ünlü bir haber spikeri olan ve travma sonrası hafıza kaybı ile boğuşan Dana Nolan, en iyi arkadaşının ortadan kaybolmasıyla ilgili yıllardır çözülmemiş bir gizemi aydınlatmak için kaybolan hafızasını ger kazanmalıydı.
Casey liseden mezun oldukları yaz ortadan kaybolmuş ve bir daha ondan haber alınamamıştı. Dana onunla ilgili son günlerini hatırlamaya çalıştıkça kendi geçmişiyle ilgili asla açılmaması gereken bir kapıyı da aralamış olacaktı.
Keyifli okumalar…
488 syf.
9/10 puan verdi
Eski polis Ty Hauck, yakın dostu April Glassman’ın evinde ailesiyle beraber öldürüldüğü haberini alır almaz, bunun hırsızlık için işlenmiş sıradan bir cinayet olmadığı fikrine kapılır. April’in eşi Marc Glassman başarılı bir finans uzmanıdır ve çok geçmeden bir başka finans uzmanı da ofisinde ölü bulunur. Şüphelerinde haklı çıktığını anlayan Hauck, artık teşkilatta olmamasına rağmen bu cinayetlerin peşine düşer.
Bu arada Hazine Bakanlığı’nda görevli hükümet ajanı Naomi Blum, belirli hesaplara transferi gerçekleştirilen milyon dolarların izini sürmektedir. Ülke böyle bir ekonomik krizin eşiğindeyken yaşanan şüpheli para hareketleri ve arka arkaya gelen cinayet haberleri akla tek bir ihtimali getirmektedir, yeni bir kürsel terör dalgası.
Hauck ve Naomi artık sınırlarını tahmin bile edemeyecekleri büyük bir komplonun içindedirler. Attıkları her adımı önceden bilen bir üst akla karşı oynayacakları oyunda dünyanın kaderini değiştirmeyi başarabilecekler mi?
Keyifli okumalar…
360 syf.
6/10 puan verdi
Albert Camus’nün ölümsüz denemesi Başkaldıran İnsan, ilk yayımlandığında büyük tartışmalar yaratmış. Kierkegaard ve Dostoyevski gibi öncüllerin izini süren Camus’nün bu yapıtında savunduğu görüşler, Marksist eleştirmenlerle Sartre gibi Marksizme yakın düşünürlerin dert tepkisiyle karşılaşmış.
Bu denemesinde Camus, başkaldırı dürtüsünün insan doğasının özünde var olan boyutlardan biri olduğunu ileri sürer. Dünyanın anlamsızlığına başkaldırmak ile belirli tarihsel durumlarla toplumu değiştirmek amacıyla eylemde bulunmayı ayrı ayrı ele alır. Fransız Devrimi’nden yola çıkarak devrim süresinin eninde sonunda bir zorbalık yönetimine vardığını gösterir.
Başkaldıran İnsan, insanlığın siyasal ve sanatsal serüvenine kalıcılığından hiçbir şey yitirmeyen derin bir bakış getiriyor.
Keyifli okumalar…
