Bir kitap okudu
295 syf.
·
Puan vermedi
“Bir devletin gelişmesi de, yıkılması da o devleti yönetenlerin ve yargıçların elindedir"
Halkın yoksulluğu kralın varlığını Korur.
Zenginlik ve özgürlük devlete başkaldirmaya , hor bakmaya götürür. Özgür ve Zengin adam haksızlığa, zorbalığa katlanamaz.
Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları körertir , insanları aci çekmeye , köle olarak yaşamaya alıştırir : Öylesine ezer ki onları, boyundurduklarini sarsmaya güçleri kalmaz.
Okur Takip Önerileri
Bilinçdışıyla bilinç arasındaki bekçi, manifest düşün oluşumunu sağlayan sansürden başkası değildir; düşe yol açan etkenler olarak gördüğümüz günlük yaşamsal olayların kalıntıları bilinçdışı malzemeyi sağlamış, bu malzeme de gündüz baskılanıp bilinçdışına itilmiş istekler ve duygularla birleşerek, bunların içerdiği enerji sayesinde geceleyin uykuda latent düşün oluşumunu sağlamıştır.
Akıl kendisini bir şey sanınca, aklın körlüğü başlar. Birey kendisini bir şey zannedince de iradenin zayıflığı başlar.
Ezilen kadın,kendini yeterince gerçekleştirememesini ve hayal kırıklığını çocuklarıyla olan ilişkisini kullanarak hafifletme ve telafi etme yoluna gidecektir.Yani çocuğu üzerinde ve çocuğu vasıtasıyla güç kullanmaya çalışacak, ama bu illaki var olan baskın amacı gizleyen yollardan gerçekleşecektir. Çocuğunu "sevecektir",çünkü onu güç kazanma amacına hizmet eden bir alet olarak kullanabilecektir.
Sadece gençler için değil aynı zamanda yetişkinler için de devam okulları olmalı. Şu an insanları sadece bir yaşam kazanıp evlenebilecekleri noktaya kadar eğitiyoruz; sonra sanki tam bir zihinsel donanım kazanılmış gibi eğitim tamamen duruyor. Yaşamın geriye kalan tüm karmaşık problemlerinin çözümü bireyin sağduyusu -ve cehaletine- bırakılıyor.
