En uzun ve detaylı kitap incelememdir!
İkinci cildi okurken, kitabın okunması bittiğinde nasıl bir inceleme yazabilirim diye düşünerek kimi bölümlerinde notlar aldım. Doğrusu bir yandan kitabı okurken, bir yandan benim gibi 1960'lı yıllarda doğup büyüyenler bilir, bizlerin çocukluğu ilkokul yıllarımızdan başlayarak plaklar dinleyerek geçti.
“Tesettür yalnızca saçın örtülmesi bağlamında ele alınamaz. Aksine tesettür, kadının bir yaşam biçimidir. Çünkü örtünme kadının kimlik ibrazıdır. Bu nedenle tesettür; örtünme biçimine, kişinin hal ve hareketlerine ve erkeklerle ilişkilerinde denge ve ölçüye kadar bir yaşam biçiminin göstergesi olmak durumundadır.”
Ölümün var olduğu ve her gün ölüm sahnesinin gerçekleşmiş olduğu bir dünyada, ölmeyecekmiş gibi ve her günü ölümü unutarak yaşamak, "akılsız insanların yaşam biçimidir." diyorum.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
Reha Çamuroğlu'nun 'İsmail'de anlattığı bir mesele vardır. Şeyh Cüneyd, halifeleri ile divan toplar. Halifeler, divan saati gelirler, diz kırıp otururlar. Diz üzerinde sekiz saat aralıksız susulur. Tek bir cümle, tek bir kelime çıkmaz ağızlardan. Sekiz saatin sonunda Şeyh Cüneyd 'başka bir şey yoksa divan bitmiştir' der. Elbette başka bir şey
İslâm salt bir akide değildir ki, insanlara akidesini tebliğ etmek ile yetinsin. O, bütün insanların kurtuluşunu sağlamak için ilerleyen örgütlü, dinamik bir toplumda yaşanan bir yaşam biçimidir.