MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MİSYONERLİK
Aydaa buda nereden çıktı demeyin. Uyuduğunuz için farkında değilsiniz.
Araçlar amaca ulaşmak için üretilir.
Din hangi amaca yönelik üretilir?
Ya da din hangi amaca yönelik araç olarak kullanılır?
Müslüman görünümlü bir misyonerlik faaliyeti varken başka bir misyonerlik faaliyetine ülkede düşman ihtiyaç
Gazali de tıpkı İbni sina'da olduğu gibi öncelikli olarak çocuğun helal beslenmesine dikkat çekmektedir. Daha bebekken çocuğa helal süt verilmeli, eğer süt anneye verilecekse onun helal beslendiğine ve güvenilir biri olmasına dikkat edilmelidir. Çünkü haramla beslenen çocuğun karakterini pislik bulaşır ve çocuk hayatının ilerleyen aşamalarında bu yöndeki davranışlara yönelir. Çocuğun gelişimi devam ettikçe eğitim ve gözetimine daha yoğun bir şekilde dikkat etmek gerekir.
Gazali'ye göre "Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" ayetinde bahsedilen koruma, onu eğitmek, güzel davranışlarla süslemek, ona güzel ahlakı öğretmek, onu kötü arkadaşlardan korumak, refah ve lükse alıştırmamakla olur. Bu da hayatın ilk günlerinden itibaren onun eğitimini üstlenmekle mümkündür. Gazali de tıpkı İbni Sina'da olduğu gibi öncelikli olarak çocuğun helal beslenmesine dikkat çekmektedir.
Yapılan araştırmalar, çocukluk döneminde alışkanlık haline getirilmiş davranışların bireyin gelecekteki kişilik yapısını şekillendirdiğini, bütün hayatı boyunca ona yön verdiğini göstermektedir.
İlim aşkıyla sahip olduğu zekâ, hızlı kavrayış, cesaretli atılım vb özelikler birleşince, normalde on beş yıl kadar süren klâsik medrese eğitimi üç aya sığdı.
Sayfa 9
Bir bölüm Batılı düşünürlere göre, bir ulusal devlet kendi sınırları içinde aynı "ırk"tan olan kimseleri toplar. Başkalarına göre, ulusal devlet'in yurttaş'ı, belirli sınırların içinde yaşamayı kabul ederek buradaki yasaları kendi yasaları sayan kişilerdir. Ziya Gökalp bu iki ilkeyi de reddediyordu. Ona göre, ulusal varlığın özü paylaşılan bir kültür'dü. Bu kültürün paylaşılması, aynı eğitimin, değerlerin ve heyecanın paylaşılmasıydı. Böylece, millet, aynı eğitimi almış, aynı dili konuşan, aynı duyguları, idealleri, din ve ahlak öğelerini ve estetiği paylaşan kişilerden oluşmaktaydı.
