"İlkel kadınlık böyle bir şey işte. Önce erkeği istiyorsun, sonra da ondan olacak çocuğu. En sonunda da delicesine sevdiğin adamı, kucağına aldığın çocuğa değişiveriyorsun."
Yakın zamanda yayınlanan "Kuvvetli Bir Alkış" dizisini izlerken eş zamanda okuduğum kitabımda denk geldiğim cümleler, zihnime kadın fıtratıyla ilgili bazı düşünceleri zuhur ettirdi. Dünyaya gelirken veya sonradan çevre adı altında kültürel dayatmalar, şahsi düşüncelerimizi ele geçiriyor. Bu yüzden belli bir yaştan sonra evlenmenin -bir erkeğin kontrolüne girmenin- gerekli olduğunu, evlendikten kısa süre sonra anne olunması gerektiğinin baskısı zihinde yayılıyor. Her baskının temelinde ilkel denilen fonksiyonların devreye girmesi amaçlanıyor gibi...
"Dizi-film tadında" denebilecek bir kitabın sonuna geldim ve şunu belirtmek isterim ki uzun zaman sonra kitap okurken ağladım. Günümüzün haber sahnelerinde de savaş varken bunu bir kadın gözünden okumak, yaşanan acıları hissetmek; şimşek hızıyla gözlerime yaşlar doldurdu. Sahnede savaşan erkekler görürken cephenin ardındaki kadınları, kadınlara yaşatılan vahşeti, bitmez denilen gecelerin, geçmez denilen acıların hislerini öncelikle ruhumda sonrasında hislerimde tezahür ettiğini fark ettim. Ne acılar yaşanmış ve yaşatılmaya devam ediyor. Belli ki bu bir aşk kitabı diye okurken kendimi savaşın ortasında buldum. Dil ve anlatıma takılmayan, yazarın üslubunda aşırı bir kalite beklemeyen okurlara tavsiyemdir. Bir çırpıda okunup ağlanabilir. Aşırı betimlemelerle boğmak yerine durum ve olay etkileyici bir şekilde yansıtılmıştır. Çünkü cümleleri okurken hayal gücünüz size ihanet etmeye çalışıyor. Ve siz okudukça hayal gücünüzle "Bu ne vahşettir Allah'ım." diyorsunuz. Konusu için tavsiye ederim. Ayrıca ilk bölümlerdeki romantik kısımlar, yüzünüze gülücükler kondurabilir.
Akıcı anlatım, olayların bağlantılı geçişleri, beklenmeyen ve tahmin edilemeyen akış, şaşırtıcı son... Artık tavsiye edebileceğim ve sevdiğim yeni bir yazar daha oldu.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,8bin okunma