Yazmış bulundum
Bir gece vakti derin düşüncelere dalmıştı. Dışarıda kar yağıyordu. Aklında düşünceler... Kahvesinden bir yudum aldı. Filtre kahvenin kokusu beyninde ufak bir kıvılcıma neden olmuştu. Sakince kitabından bir sayfa çevirdi. Kelimeler, ne kadar da küçük yazılmıştı. Kelimelerin puntosunu küçük seçmenlere kızdı ve bir yudum daha aldı kahvesinden. Saat 24.00 ding dong uykusuz bir insana dönüşünüz. Saat 24.00' den öncesi ve 24.00' den sonrası insanıydı. İkisi de birbirini tanımıyordu. Biri diğerini seviyor muydu bilmiyordu. Tek ortak noktaları ikisinin de kahveyi seviyor olmasıydı. Ve kaçınılmaz olarak fazla kafein tüketiminin zararı paranoya, kalp çarpması... Bir düşünce kar tanesi şu soru soruyu ona sordu. Kar tanesi düşünce mi düşünce olur? Uyumalıydı.
DİNG AN SİCH(Her şeyin ana noktası)
Kendinde olan şey,gerçeklik
Immanuel Kant
Belirsiz istem,irade
Arthur Schopenhauer
Satranç Üzerine
"İnsanlık tarihinin en kadim oyunu, dünyanın öbür ucundaki insanla bile aynı dili konuşmanızı sağlar. Bundan 500 yıl önceye de gitseniz aynı dili konuşursunuz. günümüzde 2700+ rating e ulaşmadığınız sürece yaşamınızı bu oyunla finanse edebilmeniz zordur, ilk 20deki super gmlerden richard rapport geçtiğimiz günlerde satranç oynamakla ilgili
John Keating: ‘Seize the day. Gather ye rosebuds while ye may.’ Why does the writer use these lines?”
Charlie Dalton: “Because he’s in a hurry?” John Keating: “No. Ding! Thank you for playing anyway. Because we are food for worms, lads. Because, believe it or not, each and every one of us in this room is one day going to stop breathing, turn cold and die.”
# Deads Poets Society
“Şekerin altından değerli olduğu o gün, bütün şehrin kapıları bize açılırdı. En güzel kıyafetlerimizle bir tebessüm eşliğinde açtığımız avuç ve o ses ‘ding dang dong’ —baayramınız kuutlu olsun.- ⏱🍬😊 
Adil Güneş