Ortaçağda, tıpkı yeryüzünde egemen sınıfların örgütlenmesi gibi, tanrılar da örgütlenmiştir. Feodal düzende aşağı yukarı şöyle bir örgütlenme vardır: Önce basit feodal toprak sahipleri, yani bir kont ya da dükün vassalı gelir. Düklerin bir basamak üstünde de hükümdarlar vardır. Prens, dük, kral ya da başka bir ad verilen hükümdarın üstünde en üst düzey yönetici, yani imparator bulunur. Ortaçağda tanrılar ve azizler de aynı şekilde örgütlenmişti. Önce köy azizleri ardından tek tek eyaletlerin kendi azizleri vardı. Sonra Almanya, Fransa, İngiltere gibi tekil ulusların azizlerini görüyoruz. Bu örgütlenme cennette de devam ediyordu. Çeşitli kategorilere ayrılmış melekler, başmelekler vardır ve en tepede de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh bulunur.
Ortaçağda, tıpkı yeryüzünde egemen sınıfların örgütlenmesi gibi, tanrılar da örgütlenmiştir. Feodal düzende aşağı yukarı şöyle bir örgütlenme vardır: Önce basit feodal toprak sahipleri, yani bir kont ya da dükün vassalı gelir. Düklerin bir basamak üstünde de hükümdarlar vardır. Prens, dük, kral ya da başka bir ad verilen hükümdarın üstünde en üst düzey yönetici, yani imparator bulunur. Ortaçağda tanrılar ve azizler de aynı şekilde örgütlenmişti. Önce köy azizleri ardından tek tek eyaletlerin kendi azizleri vardı. Sonra Almanya, Fransa, İngiltere gibi tekil ulusların azizlerini görüyoruz. Bu örgütlenme cennette de devam ediyordu. Çeşitli kategorilere ayrılmış melekler, başmelekler vardır ve en tepede de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh bulunur.
Sayfa 30 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Toplumda sınıflar arasındaki çelişkiler öne çıktığın da dini anlayışların kaynakları alabildiğine artar, çünkü bu durumda dini anlayışlar egemen sınıfın sömürülen ve ezilen sınıfı itaate ve boyun eğmeye zorlamakta kullandığı bir araca dönüşür.
Diyalektik her şeyin, her kurumun, her düşüncenin kendi karşıtına dönüşerek yok olduğunu kanıtlar. Diyalektiği hiçbir şey durduramaz. Onun için hiçbir şey kutsal, hiçbir şey ihlal edilmez değildir.
Sayfa 87 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Diyalektik her şeyin, her kurumun, her düşüncenin kendi karşıtına dönüşerek yok olduğunu kanıtlar. Diyalektiği hiçbir şey durduramaz. Onun için hiçbir şey kutsal, hiçbir şey ihlal edilmez değildir.
Karl Marx bir keresinde şöyle demişti: Felsefenin -bununla materyalizmi kast ediyordu- görevi dünyayı çeşitli biçimlerde yeniden yorumlamak değil, dünyayı değiştirmektir.
Karl Marx bir keresinde şöyle demişti: Felsefenin - bununla materyalizmi kast ediyordu- görevi dünyayı çeşitli biçimlerde yeniden yorumlamak değil, dünyayı değiştirmektir.
Karl Marx bir keresinde şöyle demişti: Felsefenin -bununla materyalizmi kast ediyordu- görevi dünyayı çeşitli biçimlerde yeniden yorumlamak değil, dünyayı değiştirmektir.