"Sen hiç doğduğun topraklar yüzünden terörist olmakla suçlandın mı? Ana dilini konuşmak istediğin için hapis yattın mı? Anne babanın sana vermek istediği isim yasak olduğu için değiştirildi mi hiç? Senin memleketin sürgünü oldu mu bir başkasının? Ülkeni gerçekten seviyor olmana rağmen vatan haini ilan edildin mi?”
Çıkacağımız yolculuğun ilk durağı, yaşadığımız toprakların tarihi olmalıdır. Çünkü insanlar da ağaçlar gibi doğduğu toprakların ürünüdür ve onların özelliklerini taşır. Günümüzde ölümcül bir silah haline gelen inanç kavgalarının, fikir ayrılıklarının, kavram kargaşalarının yatağı yaşadığımız topraklardır. Anadolu toprakları tarih boyunca insanların her türlü düşüncesinin beşiği olmuş, inançlar, kültürler ve değerler bu topraklardan yayılmıştır. Ve bugün anlaşılmıştır ki tarih, felsefe, sosyoloji, psikoloji ve edebiyat insanlığın kan kardeşidir.
Onu kendine âşık et, zaafı haline gel, sonra da işini bitir.
Kaderi buydu.
Kıvılcımdaki bir gölge, alevdeki bir ışık tendeki ateşe dönüşecek.
Lasania halkı artık çürümenin son noktasına gelmek üzereydi. Topraklar kurumuş ve verim gücünü kaybetmişti bir sona yaklaşıyorlardı bazıları intihara kadar gidiyordu. Çürümenin son bulması İçin Ölüm