Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdi bile, üzerinden bunca yıl geçtiği halde bu hatıraları anmakla epey kötü oluyorum. Gerçi nice kötü hatıram var ama… bu “Notlar"a burada mı son vermeli acaba? Sanırım bunları yazmakla hata ettim zaten. Daha doğrusu, bu hikâyeyi yazarken yeterince utandım: Yani bu, edebi bir eserden ziyade günahlarımın kefaretini ödemek oldu. Bir köşeye
Sayfa 138 - 139Kitabı okudu
Bütün bu yazdıklarımın tatsız bir etki yaratacağına da eminim, zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek "canlı hayat"
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Varvara, kimsenin bana söylemesine ya da benimle dalga geçmesine gerek kalmadan biliyorum ki ne zaman sıradan tabirler kullanmadan bir şeyler anlatmaya çalışsam, tamamen saçmalıyorum... Bugün sizi pencerenizin önünde gördüm, evet , perdenizi indiriyordunuz! Hoşça kalın, hoşça kalın küçük Varvaracığım, Tanrı sizi korusun! Hoşça kalın, biricik Varvara Alekseyevna!
394 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Roman okumak ayrı şeydir, Dostoyevski okumak ayrı şey. Cümlelerin bir tesbih gibi dizilişi, anlamın bir imame gibi onları bağlayışı, kelimelerin Oltu taşı gibi zahmetli bir emekle ortaya çıkışı gerçekten yazarın bu yeteneğini ortaya koyuyor. Çeviri son derece başarılı, yerli terimler ve deyimler çok yerinde. Fransızca tabirler de sayfanın alt tarafına not düşülmüş. Ayrıca kendini asil sayan Rusların cümle aralarına Fransızca sözlükler sokuşturmaları bizim de Tanzimat'tan beri canımızı sıkan ama bir türlü baş edemediğimiz bir özelliğimiz. Başka dilden kelime veya tabir alınca kendini batılı zanneden sadece bizim züppeler değilmiş! Romanın dili, tarzı, akıcılığı ile ilgili saydığım bunca iltifata karşın konusunu aşırı romantik buldum. Yelena'nın öyküsünü çıkarırsak kitapta okunacak değerde bir şey kalmayacak. Ancak asıl canımı sıkan hatta sinirlerimi bozan Rus insanının genişliği oldu. Gerçi her milletin farklı değişik özelliği vardır, ki bizim de pek normal bir millet olduğumuzu iddia etmeyeceğim, ama bu derece bir genişlik hiçbir millette yoktur. Kimse eski nişanlısına yeni sevgilisine kaçsın diye yardım etmez herhalde. Hatta aralarını bulmak için her fırsatta eski sevdiğinin yanına gitmesini onu teselli etmesini bir türlü aklım almıyor. Yetişkinlerin kız olsun erkek olsun birbirlerini sevince dudaktan öpüşmesi, anne ve babalarına ad ve soyadlarıyla hitap etmeleri de Rus geleneği olsa gerek. Romana romancıya diyecek yok, ne haddime ama bu soğuk ülkenin değişik gelenekleri ve tavırları bize göre değil...
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,6bin okunma
Bütün bu yazdıklarımın tatsız bir etki yaratacağına da eminim, zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek "canlı hayat" bize
Sayfa 139
Bir köşeye çekilip ahlak bozukluğumla bütün bir ömrü nasıl heba ettiğimi, kötücül, boş gururum yüzünden yaşayan âlemle her türlü bağı keserek nasıl yeraltına çekildiğimi uzun bir öykü gibi anlatmanın hiçbir ilginç yanı yok elbette; hem romanda bir kahraman olmalıdır, halbuki benimkinde bir kahramanın tersi olan ne kadar özellik varsa kasten bir
Sayfa 138 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek "canlı hayat" bize adeta bir iş, bir ödev gibi görünüyor, onu kitaptan ögrenmeyi yeğliyoruz. Peki neden bazen telaşa kapılır, kimi kaprisler, çılgınlıklar yaparız? İstediğimiz nedir? Bunu kendimiz de bilmeyiz? Kaprislerimiz, isteklerimiz yerine gelse bundan ilk biz zararlı çıkarız. Bize daha fazla serbestlik vermeyi, ellerimizi çözmeyi, hareket alanımızı genişletmeyi, üstümüzdeki vesayeti kaldırmayı deneyin bir... sizi temin ederim, o anda tekrar vesayet altına girmeye can atarız. Biliyorum, belki bu sözlerime kızacak, bağırıp tepinmeye başlayacak, "Böyle konuşacaksanız yalnız kendinizden, o sefil yeraltınızdan bahsedin; "biz, hepimiz" gibi tabirler kullanmaya kalkışmayın!" diyeceksiniz.
Sayfa 138Kitabı okudu
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.