Fazla aramak aradığımı bulmayı doğurmadı hiç. Tersine, aradığımın yerine bulduğumla yetinmek zorunda kaldım; arayışıma inat bulduğum, bulmak istediğimin hep en uzağıydı.
Modern insan kendisi dışında ne varsa onları düşünmek zorunda. Kendilik artık yasak bölgenin adı; yani üzerinde konuşulmayan. Kişi kendinden uzak düştüğünü fark etmemeli, kendini hatırlamamalı ve asla kendini özlememeli. Fark etmek, hatırlamak ve özlemek, hepsi de yasak bölgenin ihlali anlamına geliyor modern dünyada. Kafka'ya sorulur: "Niçin üzülüyorsun ki? "Hiçbir eksiğin yok!"
"Haklısın!" diye cevap verir, "Hiçbir eksiğim yok kendimden gayrı!"
Küf kokan bir yazı bu!
Kendime bırakılsam yazmayı istemediğim, ne var ki sırf bırakılmadığım için, kendi kendimle baş başa kalmak adına yazmak zorunda olduğum bir yazı.
Aptallar cehenneminde mutlu olmayı beceremediğim için mi kınanacağım?
Geç kalınmış bir yaşamın umudu ne denli geçmişe ve geleceğe uzanır? Geç kalmış, yani gecikmiş bir yaşamı en yakın gelecekte ve en uzak geçmişte yaşama umudu?