Ve daha bir çok günlük olay ve eşyanın hemen arkasında kullanmakta olduğum zamana en yakın bir biçimde beraberliklerimizi düşünüyorum. Haşa, "marifet" bu olsaydı derecemle övünürdüm. -Bir gün biri çıkar, insanları ölçmek için meslekleri ne olursa olsun aşık olup olmadıklarını sorarsa, anlamaya muvaffak edildiği bir ince güzelliğin hakkını kullanıyor demektir. Elimizdeki bütün işleri bırakıp, evlerde, parklarda, yollarda öbek öbek toplanıp ve dağ başlarında bir araya gelerek omuz omuza yaslanarak düşünelim. Hiç aşık olduk mu? Neye aşık olduk? Onu nasıl karşıladık? Onun ilk niyetiyle donduk kaldık mı yoksa ilk nimet gözlerimizi onun gizlediği daha büyük bir nimete mi açtı. Ve ikincisi üçüncüsüne ve böylece gide gide gerçek marifetle gelebildik mi içiçe. Oysa ben neler düşünüyorum. Diyorum ki gururumun bu kadar incinmesine dayanmamalıydım. İşte başıma gelen. Daha başlangıçta takılıp kalmışım bile. Böyle olacağına, insan, arkasının gelmeyeceğini bile bile, bir kaç zavallı lirasını ihtiyacı olanlarla bölüşebildiğini düşünüp böbürlensin daha iyi. Niye yazıyorum ki bunları. İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. Ona böyle yazdım. Merhametle bakarak gülümsedim. Görünüşü acımayı da zorlaştırıyor insana. Nereye varacağı belli olmayan kendi sağlığım taşınmaz bir yük oluyor. Hayret o da gülümsüyor. Yine demiyorum. Bakıyor. Fakat bu defa sanki o değil. Peki ben kimim?!
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Etkili anne baba eğitimi kitap özeti
ETKİLİ ANA BABA EĞİTİMİ Yazar: Dr. Thomas GORDON Bölüm1. ANA-BABALAR SUÇLU DEĞİL AMA EĞİTİMSİZLER Ebeynliğin zorluğuna, kutsalligina rağmen hicbirsekilde eğitime tabi tutulmadığı ve hepimizin çaresiz kaldığı yerlerde bu kitaptaki yöntem ve becerileri öğrenip ve onları ne zaman ve hangi amaçla kullanilacagi anlatılıyor. Etkili anne baba olma
Reklam
Şeyma Subaşının yazdığı kitabı okumadım. Açıkçası almayı da düşünmüyorum ama, burada önemli olan amadan sonra yazdıklarım, insanların daha okumadan bu kadar çok eleştirmelerine de anlam veremiyorum. Hele okumadan eleştirenlerin okuduktan sonra da bunu devam ettirmelerine asla anlam veremeyeceğim. Neden okudun o halde ? Eline kalem kağıt versen bir kaç cümleyi bir araya getiremeyecek insanlar, kitap bastırma öz güvenini sergilemiş birine bu kadar gözü kapalı yorum yapmamalı bence. Duyduğum alıntılardan sonra kitabın okunabilir olduğunu her ne kadar düşünmesem de, bu ülkede yüceltilen ve benim kapağını kaldırdıktan beş dakika sonra atmak istediğim o kadar kitap varken, sırf bir kadını göz önünde bir hayat yaşıyor diye bu denli ağır eleştirmek, yazdığı kitabı yayınlayan bina ile birlikte yakmak istemek sadece içteki kıskançlığın ve şiddetin dışa vurumu. Benim düşüncem bu yönde. Bu tarz durumların arz talep meselesini olduğunu bilip, sırf eleştirmek için alıp okumazsanız yeniden basılmayacaktır. Çünkü Şeyma Subaşı; eleştirdiğimiz, hayran kitlesi sadece çocuklardan oluşan biri değil. Bu kitabı alan, okuyan, basılmasını sağlayan insanlar yetişkin insanlar. Lütfen biraz başka bir pencereden bakalım.
KADIN MIYIZ & BAYAN MIYIZ?
Kadınlara “Kadın, Hatun, Hanım, Hanımefendi,” gibi hitaplar varken “bay” kelimesinden türetilmiş uyduruk bir kelime olan “bayan” kelimesi neden kullanılıyor? Hiç sevemedim bu hitabı. Kim, neden uydurdu bu “bayan” kelimesini de bu kadar tuttu? Biz kadın olmaktan utanıp, erkek olmaya heveslendiğimiz için mi “bay”dan “bayan” adını türetip bize
Nobel Ödüllü Yazarları Okuyoruz / Henryk Sienkiewicz
Herkese Merhabalar, Yılın neredeyse yarısına varmışken aklıma bir fikir geldi ve tek başıma ilerlemem yarıda bırakırım diye bunu burada bir etkinliğe dönüştürmek istedim. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi çekişmeler, bahar gevşekliği, ramazan ve daha bir sürü etken okuma açlığımı kesiyor. Hem okumaya sebep olsun hem farklı yazarlar tanıyayım
İnce Memet‘e Dair- Ropörtajı
İNCE MEMED: HAKLI İSYANIYLA BÜTÜN MECBUR İNSANLARIN İDOLÜ OLAN EŞKIYA! II. Adnan Menderes hükümeti görevde. Mecliste sert tartışmalar sürüyor. CHP'nin İstanbul şubesi mühürleniyor. Dünyada ve Türkiye'de tarih, sessizce kendini yazıyor.Avrupa Birliği'nin 4 ay içinde kurulacağı haberleri çıkıyor. 1953 Nobel Edebiyat Ödülü İngiltere Başbakanı Winston
Reklam
554 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.