Oysa seven bir kadın, ah, seven bir kadın, sevdiği varlığın bütün ahlaksızlıklarını, hatta suçlarını bile hoş görür. Hatta öyle ki, adam kendi kusurlarına, onun gibi mantıklı açıklamalar bulamaz.
Sadece ciddiyet değil, delikanlı, öncelikle tutku gerekli. Tutku yoksa, en iyi ihtimalle bir eğitimci olursun. İnsan her şeye içten gelen bir duyguyla , her zaman ama her zaman tutkuyla yaklaşmalı.
Bana telkin edilen sözlerden , inançlardan sıyrılmış ,içimde eşsiz bir huzura ermişdim. Beni teselli eden tek şey ölümden sonra yok olma umuduydu.İkinci bir yaşam düşüncesi beni korkutuyor , yoruyordu. Henüz içinde yaşadığım dünyaya alışmamışken, öteki dünya ne işime yarayacakdı ki ? Bu dünyanın bana göre değil , bir grub hayasız , yüzsüz , dilenci , çokbilmiş ,kabadayı , açgözlü insana göre olduğunu hiss edebiliyordum.Dünyaya uygun olarak yaratılmış insanlar içindi bu dünya. Kasap dükkanının önünde bir parça et için kuyruk sallayan aç köpekler gibi yeryüzünün , gökyüzünün güçlülerinden bir şeyler dileniyor, onlara yaltaklanıyordu. İkinci bir yaşam düşüncesi beni korkutuyor ,yoruyordu. Hayır ,benim by kusturucu dünyaları ,bütün bu uğursuz yüzleri görmeye ihtiyacım yoktu ..
Yeni bir hayat yaşamam gerekiyorsa eğer , düşüncelerimin ,duygularımın uyuşub hissizleşmesini arzu ederdim.
Bir yığın çelişkili şey gördüm, çeşit çeşit laflar duydum, binbir türlü eşyanın üzerinde göz gezdirdim, ama her şey arkasında ruhun gizlendiği şu ince ve sert kabuğa sürte sürte parelendi; hiç bir şeye inancım kalmadı artık. Eşyanın ağırlığından, sabitliğinden , apaçık olan gerçeklerden bile şimdi kuşku duyuyorum. Bilmiyorum , elimle avlumuzun köşesindeki taş havana vurup, "Sağlam mısın , sabit misin ?" diye sorsam ve o da olumlu cevap verse , sözüne inanmalı yoksa inanmamalı mıyım ?
Gözlerindeki parıltı, rengi ,kokusu ,hareketleri ,hepsi bana tanıdık geliyordu. Ruhum önceki hayatımda misal aleminde onun ruhuyla komşuydu sanki. Aynı temelden ,aynı maddeden yapılmışlardı ,şimdiyse birleşmeleri gerekiyordu.
Kendimi daha doğru dürüst tanımamışken ölüp gidivermekten korkuyorum yalnızca. Çünkü hayatımdaki tecrübeler ,benimle diğerleri arasındaki korkunç bir uçurum olduğunu gösterdi bana.Anladım ki mümkün olduğunca susmalı, mümkün olduğunca fikirlerimi kendime saklamalıyım.
Arzu duyabilirim ,kendimi başka insanlarda arayabilirim ,yankı var mı diye kulak verebilirim , bir ayna isteyebilirim ,şehvet arayabilirim ve bütün bunlar sevgiye benzeyebilirler.