Ne olmuştu da, “seninle dünyanın her yerine gelirim” diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı.
Sayfa 22
bin yıl sonra, hangi dünyada olursam olayım, bin ses arasından tanırdım onunkini.
Sayfa 163
Mevsim değişimlerinin bizde olduğumuzdan çok farklı bir yerde olma arzusunu yaratmaları çok acayipti. Belki hava kulağımıza başka iklimleri fısıldıyordu, belki biz zamanın geçtiğini ama kendimizin olduğumuz yerde kaldığımızı anlıyorduk.
Sayfa 74
Okur Takip Önerileri
akıntıya kürek çekiyoruz boşa değil düşe kürek çekiyoruz, inandığımız şeyler var güzel bir rüyada yaşamak için.
Hep böyledir işte, yaşam boyu tanıştığımız değil, geride bıraktığımız insanlardır bizi biz yapan.
Sayfa 21
kalabalık için yaratılmamıştır geceler.
gece seni ayırır komşundan.
Dünyada güzel olan her şey daha insana ulaşmadan, insanın ördüğü ağlara takılıp kalıyor.
e tekrar paylaştı.
Öyle yorgunum ki aslında… Biri durdursa yahut ayağım bir
taşa değse, ayağıma bir diken batsa da duraklasam diyorum, hareket etmeye mecalim yok.
Sayfa 9
Elbette, delmeye gücüm yoksa, böyle bir duvarı alnımla yıkmaya kalkışmayacağım, ama barışmayacağım da onunla, sırf karşımda bir taş duvar olduğu ve onu yıkmaya gücüm yetmediği için de barışmayacağım onunla.
Anılar insanı rahat bırakmıyor.
Sayfa 13
Kendi kendimden de, başka hiç kimseden de hoşnut değilken, gecenin sessizliğinde, yalnızlığında, kendimi bağışlamak, biraz da gururlanmak isterdim.
Yalnızlığını kalabalıkla doldurmasını bilmeyen kişi telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez.
“Birini düşünmek” ne demektir? Şu demektir: onu unutmak (unutma olmadan, yaşamak olanaksızdır) ve sık sık bu unutuştan uyanmak.
Sayfa 145
