Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ebû Hanîfe'nin aslının Nesâ, Enbâr ya da Tirmîz şehrinden olduğu, babasının Fars, annesinin Hint kökenli olduğu ya da Türk asıllı olduğu gibi bazı rivayetler de kaynaklarımızda bulunmaktadır.
Sayfa 3 - TDV YayınlarıKitabı okudu
İmâm-ı A'zâm Ebû Hanîfe
"Bizim kanaatimiz ve ulaşabildiğimiz en güzel görüş budur. Bundan daha iyisini bulan olursa şüphe yok ki doğru olan onun görüşüdür."
Sayfa 12 - TDV YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hadis sahih olduğu zaman mezhebin hilafına da olsa hadisle amel edilir. Buda imamının mezhebi olur. Böyle bir durumda hadisle amel etmek, mukallidi Hanefi olmaktan çıkarmaz. İmamdan, “Hadis sahih olduğu zaman (bildirdiği hüküm) benim mezhebimdir” dediği sahih olarak sabit olmuştur. İbni Abdilberr bu sözü Ebu Hanife ve diğer imamlardan aktarmıştır. 
Sayfa 128Kitabı okudu
Amel ve itikad mezhebi
İmam-ı Azam Ebû Hanife [rahmetullahi aleyh] ve bazı talebeleri tarafın dan kaleme alınan kelâm metinlerinin aktarılmasında ve Hanefi mez- hebinin hakim olduğu bölgelerde benimsenmesinde önemli rol oyna- yan Ebü'l-Leys'in [rahmetullahi aleyh] kelâma dair görüşleri genel olarak Mâtüridi çizgisiyle paraleldir. Ebû Ubeyde Ma'mer b. Müsenna'dan bolca yararlandığı ve nüzul sebepleri, kıraat farklılıkları ve nesih ko- nularına önem verdiği tefsirinde Ebü'l-Leys [rahmetullahi aleyh] tasavvufi (işári) tefsir sahasındaki ilk simalardan biri kabul edilmektedir. fakihler hiyerarşisinde "meselede müctehid" kabul edilen Ebü'l-Leys, Hanef Hanefi mezhebinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Ilk Hanefi muhtasarlarından birini kaleme alarak Hanefi fıkıh sistematiğini geliş tirmiş ve hilaf ilmi² sahasındaki çalışmaları ile Hanefi hilaf literatürü- nün temelini teşkil etmiştir. Ebû Hanîfe [rahmetullahi aleyh] ve talebelerinin görüşlerinin aktarılmasında kilit rollerden birini oynayan Ebü'l-Leys'in nadirü'r-rivâye hakkında en önemli tedvin çalışmalarını gerçekleştiren müellif olduğu söylenebilir.
Osmanlı Sultanları'da devletlerini,Hanefi mezhebi esâslarına göre tesis etmişlerdir. Bu da ,büyük bir fazilettir.
Ebu Hanife, doğru bildiğini söylemekten ve inandığı fikri cesaretle savunmaktan çekinmeyen güçlü bir şahsiyete sahipti.
Sayfa 21 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ebu Hanife'nin ictihad yöntemi onun şu sözünde özetlenir: "Biz önce Allah'ın kitabında olanı alırız. Onda bulamazsak Hz. Peygamber'in sünnetine bakarız, ya da bir şey bulamazsak ashabın ittifak ettiğini benimseriz, ihtilaf etmişlerse dilediğimizin görüşünü alırız. Başkalarının görüşlerini onlara tercih etmeyiz. Ancak Hasan-ı Basri, Ibrahim en-Nehal, Sald b. Müseyyeb gibi tabiîn alimlerine gelince onların ictihadlarına bağlı kalmayız. Onlar gibi biz de ictihadda bulunuruz Aralarında müşterek illet bulununca bir hükmü diğerine kıyas ederiz.
Her zaman haklı gördüğü fikrin savunucusu olan Ebu Hanife, Emevilere karşı Abbasileri, onlara karşı da Hz. Ali evladını desteklerken hep bu tavrını korudu.
Sayfa 15 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Dört Hak Mezhep
Amel edilen mezhepler dörttür. Bu mezheplerin isimleri ve imamları şunlardır: 1) Hanefi mezhebi: İmam-ı Azam Ebu Hanife Numan b. Sabit 2) Maliki mezhebi: İmam Malik b. Enes 3) Şafii mezhebi: İmam Muhammed b. İdris 4) Hanbeli mezhebi: İmam Ahmed b. Hanbel Bunların dördü de haktır. Bu mezheplerden birine göre amel etmemek caiz değildir.
Hanefî mezhebinin ilk oluşum aşamasından itibaren görülen en temel özellik akıl ve naklin birlikte kullanılmasıdır.
Sayfa 30 - TDV YayınlarıKitabı okudu
85 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.