Ebû Hanîfe sadece bir mezhebin öncü şahsiyeti değildir. O, aynı zamanda fıkıh alanının müstakil bir ilim dalı haline gelmesinde büyük rolü olan bir âlimdir.
Ebû Hanîfe bir taraftan kazancına haram ve şüpheli gelir karıştırmamak için hassasiyet gösterir, diğer taraftan kazancıyla çevresindeki ilim adamlarına ve öğrencilere maddi destek verirdi.
Ebû Hanîfe'nin aslının Nesâ, Enbâr ya da Tirmîz şehrinden olduğu, babasının Fars, annesinin Hint kökenli olduğu ya da Türk asıllı olduğu gibi bazı rivayetler de kaynaklarımızda bulunmaktadır.
İmam Mâturidi rahimehullah,itikadî meseleleri ,İmâm-ı Âzam Hazretleri'nin usulü üzerine bina etmiştir.......... Bu sebeple Hanefi Mezhebi'ne mensup olanlar,itikadda Mâturîdî'dirler.
Ebu Hanife bir konuda fetva verip de kendisine bu görüşe aykırı sahih bir hadis haber verildiği zaman tereddüt etmeden onu esas alarak kendi ictihadından vazgeçmiştir.
“Biz önce Allah’ın Kitab’ında olanı alırız. Onda bulamazsak Hz.Peygamber’in sünnetine bakarız. Orada da bir şey bulamazsak ashabın ittifak ettiğini benimseriz, ihtilaf etmişlerse dilediğimizin görüşünü alırız. Başkalarının görüşlerini onlara tercih etmeyiz....”