İkimizin de saçı siyahtı ve ikimiz de pingpong oynarken terleyip kızarıyorduk hemen. İkimiz de 'affedersin' diyorduk, top masanın kenarına çarpığı zaman.
Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu. Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı.