Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir derviş, ârif bir zâta sorar: “–Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri mi, Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri mi daha büyüktür?” O zât şu cevabı verir: “–Bu iki velî arasındaki fazîlet büyüklüğünü tayin edebilmek için onlardan daha büyük bir velî olmak lâzımdır...” (Ahmed Eflâkî, Menâkıbu’l-Ârifîn, II, 225)
·
Puan vermedi
İslam ülkelerinin edebiyatlarında kahramanların, din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarının ve kerametlerini anlatan yapıtlar olan menakıpnâmeler, özellikle XIII. yüzyıldan sonra Anadolu’daki tasavvuf yaşamının etkisiyle yaygınlaşmış, Osmanlılar arasında sonraki yüzyıllarda büyük gelişme göstermiş ve tekkelerin kapatılmasına kadar varlığını canlı bir şekilde sürdürmüştür.
Ariflerin Menkıbeleri (2 Cilt)
Ariflerin Menkıbeleri (2 Cilt)Ahmed Eflaki · MEB Yayınları · 198948 okunma
Reklam
Bu toplumda neden Celaleddin Rumi için anma haftası düzenlendiğinin bir cevabı da nakledilen şu olay olabilir: Eflaki'nin Menakıb ül Arifin adlı kitabında bahsettiği bu olaya göre; fakihlerden bazıları C. Rumi'ye, Şemsi Tebrizi'nin şarap içtiğini ima ederek şarap haram değil mi diye sorarlar. C. Rumi de bunun üzerine Şems'in bir derya olduğunu ve
Topraktan yaratılmış olan insan cesedi, aşk tesiriyle semalara çıktı, eflakî oldu. Dağ bile o tesir altında çeviklik bulup oynamaya başladı.
Şems
Şems seyahatlerinin sonunda Konya’ya geldiğinde Şekerciler hanında bir oda tuttu, kapısına da kendisini büyük bir tacir sansınlar diye iki üç dinar kıymetinde nadir bir kilit taktı. Aslında han odasında eski bir hasır, kırık bir ibrik ve bir tuğla yastıktan başka bir şeyi yoktu. On, on beş günde bir, bir parça kuru ekmeği paça suyuna batırıp tirit yapar, onunla iftar ederdi. Eflaki, Ahmet, Âriflerin Menkıbeleri
Geri132
493 öğeden 481 ile 493 arasındakiler gösteriliyor.