“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünün en büyük güvencesi olan TBMM’nin 101’inci yaşı 👏🏻 23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu olsun 🇹🇷
Egemenlik,kayıtsız ve şartsız milletindir!
Bu hüküm milleti, Allah’ın gölgesi olarak nitelenen padişahın kulu olmaktan çıkarıp devletin sahibi ve yurttaş yapıyor, laikliğin temelini atıyordu.
Sayfa 25
Reklam
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Panzehir: Laiklik
11. yüzyılda Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in Bağdat'taki Abbasi halifesinin siyasi yetkilerini elinden alıp halifeyi sadece din işlerinden sorumlu hale getirmesi ve böylece dinle siyaseti birbirinden ayırması da bir tür laiklik uygulamasıydı. Bu gerçeği bilen Atatürk, kendi ifadesiyle, Fransız laikliğiyle birlikte bu Türk laikliğinden de ilham aldı. Atatürk'ün ifadesiyle "Türkiye Cumhuriyeti'nin karakteri laiktir." Atatürk bu laik karakterli Cumhuriyet için adım adım ilerledi. 1920'de "Meclisin üstünde hiçbir güç ve kuvvet yoktur" diyen meclis kararıyla ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen 1921 Anayasası'yla dinsel temelli halife/padişah egemenliğinin yerini dünyevi temelli millet egemenliği almaya başladı. 1922'de saltanatın, 1924'te halifeliğin kaldırılması, 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile Türkiye'de egemenliğin kaynağı tamamen değişti. Laik Cumhuriyet, dine veya dindara değil, Atatürk'ün tabiriyle "Dinden menfaat sağlayan din oyunu aktörlerine" savaş açtı. Atatürk şöyle diyordu: "Dinden menfaat temin eden kimseler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar saf ve masum halkımızı aldatmışlardır. Bizim ve sizlerin asıl mücadele ettiğimiz bu kimselerdir."
Evet Tayyip... ABD ve İsrail’le, CIA ve MOSSAD kanalıyla ilişkileri de kurduktan ve onlara hizmete hazır olduğunu söyledikten sonra; senin için “İşler oldu ayna”! Artık hızla yükselişe geçtin. Arkanda ABD-CIA, İsrail (MOSSAD) ve burnunun önünü görmekten aciz N. Erbakan vardı... Seni kimse tutamazdı ve durduramazdı... Nitekim öyle de oldu... Refah Partisi İstanbul İl Başkanı oldun sonra da İstanbul Belediye Başkanı... Bu süreçte üç önemli çalışma yaptın: 1- ABD ve İsrail’e sürekli sıcak mesajlar gönderdin ve onlar için hizmette kusur etmeyeceğini ve sınır tanımayacağını bildirdin... Ruşen Çakır’dan sonra, yine has bir ABD uşağı satılmış olan Cüneyd Zapsu, seni ABD’ye pazarladı... 2- İçeride sert antilaik, Mustafa Kemal düşmanı ve Ortaçağcı-şeriatçı nutuklar atmaya başladın... Katıldığın TV programlarında; “Elhamdülillah şeriatçıyım. Laiklik bir gün mutlaka gidecek!” diyordun. 1994 yılında Ümraniye’de yaptığın bir konuşmada: “(...) “Ben Müslümanım” diyenin tekrar yanına gelip bir de “Aynı zamanda laikim” demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslümanın yaratıcısı Allah, kesin hâkimiyet sahibidir. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” koskoca bir yalan. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.” diyordun. Rize’de yaptığın bir konuşmada da şöyle diyordun: “2000’li yıllarda dine dayalı sistemler iktidar olacaktır, diyor bir Hıristiyan misyoner, oysa biz şimdi sadece Elhamdülillah Müslümanım diyebiliyoruz. Hâlbuki Müslüman gibi yaşayabileceğim, diyebilmeliyiz.”
Yoksul ve zayıf Türk ordusunun, isyan ile savaş arasında ezileceğini sananlar ya da ümit edenler az değildir. Fidan halindeki ordu, canını dişine takarak, Yunanlıları püskürtür (6-11 Ocak 1921, Birinci İnönü Savaşı), sonra da orduyla çatışmaya yeltenen asi Ethem'in kuvvetini ezip dağıtır. Ethem, iki kardeşi ve bine yakın adamı Ege'yi yakıp yıkan Yunanlılara sığınacak, bundan sonra Yunanlılar için çalışacaklardır. Yoktan var edilmiş ordunun 'hıyanete ve düşmana karşı' kazandığı bu ikiz başarının iç ve dış etkisi çok büyük olur. isyanlar son bulur. Halkın orduya ve Meclis'e desteği artar. Milli iktidar daha da güçlenir. Ankara'da aylardır açık kapalı devam eden tartışmalar son bulur ve Meclis,anayasa tasarısını kabul eder. Tasarıdaki bir hüküm, doğrudan rejimle ilgilidir, saltanatçıları ve halifecileri telaşlandırır ama her vakti gelmiş düşünce gibi onu da durdurmak artık mümkün değildir, anayasada yerini alır: "Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir!" Bu hüküm milleti, Allah'ın gölgesi olarak nitelenen padişahın kulu olmaktan çıkarıp devletin sahibi ve yurttaş yapıyor."
Reklam
325 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.