Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Güler

Emre Güler
@egoisma
8 Ocak
51 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
"İnsan özgürlüğün tadına varmak için kısıtlanmayı yaşamış olmalıdır."
Reklam
Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim! Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni. O karanlık ormanı yangına vurun. Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum.
Ego nasıl olur da egosuz davranabilirdi?
Sayfa 381Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sizin ideal [gayri tabii] şeyler gördüğünüz yerde ben insanca, hatta pek insanca şeyler görüyorum.
Sayfa 362Kitabı okudu
Güzelliğin yavaş oku- en soylu güzellik türü bir anda cezbeden, ateşli ve esrik edici saldırılar yapan değil (kolaylıkla tiksinti uyandırır böylesi), yavaş yavaş içe işleyen, insanın adeta hiç fark etmeden beraberinde taşıdığı ve rüyasında yeniden karşısına çıkan, ama sonunda uzun süre alçakgönüllülük içinde yüreğimizde yattıktan sonra bizi tamamen ele geçiren, gözlerimizi yaşlarla, yüreğimizi özlemle doldurandır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Çünkü hayatın kanunu budur: değiş ya da öl.
Sayfa 294Kitabı okudu
Schopenhauer metafiziğinin en karanlık ve iç-çelişkili bölgelerinde kaybolmuş haldedir.
Sayfa 293Kitabı okudu
Ahlaki itidale zaman kalmamıştır. Makineleşmiş, atomize olmuş, bezgin, tüketim toplumunun hakim olduğu ahlaki boşluk çağında eğitici, her şeyden önce çağın ruhuna ayak uyduramayan, "çağa aykırı" kişidir.
Sayfa 291Kitabı okudu
Zenginliğin kaynağı kaslar değil, akıldır.
… Kitlelerin soğuk sisin içinde dikildiği ve donduğu bir zamanda bir dâhinin ışığında ısınabilmek büyük bir ayrıcalıktır.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Beni anlayacağın günler gelecek. Beni de göreceksin. Benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü. Korkma lütfen. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz.
Gail Wynand aşık olduğunda yirmi yaşındaydı. Aşktan hiç söz etmez, kendine romantik hayaller yaratmaz, olayın tümünü hayvansal bir alışveriş olarak görürdü. O alışverişte çok ustaydı. Kadınlar ona baktıklarında öyle olduğunu anlıyordu. Aşık olduğu kız çok güzel ve zarifti. Arzulanacak değil, tapılacak bir güzelliği vardı. Wynand kendine mutlu olma lüksünü tanıdı. Kız istese hemen evlenirdi ama birbirleriyle pek konuşmuyorlardı. Wynand aralarındaki her şeyin sessizce de anlaşıldığı inancındaydı. Bir akşam konuştu onunla, Ruhunu ortaya serdi. "Sevgilim, ne istersen hepsi senin," dedi. "Şimdi neysem, ileride ne olacaksam, hepsi. Sana sunmak istediğim bu. Sana alabileceğim şeyler değil, onları alabilmemi sağlayacak olan, içimdeki şeyi sunuyorum. Hiç kimse o şeyden vazgeçemez ama ben vazgeçiyorum, onu sana veriyorum. Senin olsun, Senin hizmetinde olsun." Kız gülümsedi, bir soru sordu. "Sence Maggy Kelly'den daha güzel miyim?" Wynand ayağa kalktı. Hiçbir şey söylemeden evden çıktı. O kızı bir daha hiç görmedi. Bir Dersi iki kerede öğrenmeye asla ihtiyaç duymamasıyla gururlanan Gail Wynand, sonraki yıllarda hiç aşık olmadı.
Sayfa 574Kitabı okudu
"İnsanoğlu ancak şüphe ve mücadele yükünü taşıyarak insanlığına ulaşabilir: dinin başlangıcını, ortasını ve sonunu kendi içinde tanır."
… Ruhunu satmak dünyanın en kolay şeyidir. Bunu herkes her saat yapıyor. Ben senden Ruhunu korumanı istesem… Bunun neden daha zor olduğunu anlayabilir misin?
Sayfa 820Kitabı okudu
"Aptallıktan yapılan kötülüğü anlarım, cehaletten yapılan kötülüğü de anlarım ama bilerek yapılan kötülüğü anlayamam."
Sayfa 403Kitabı okudu
140 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.