200
200. gün... Hayatımın en kötü 200 günü. Bunun böyle olması çok olağan dışı bir şey değil. Bana eğer bu ayrılıktan önce "ayrılık olursa nasıl olur" diye sorsaydılar, hemen hemen şu anki gibi bir durumu tarif ederdim. Yani beklenti dışı bir şey yok. Bu süreç ne kadar sürerse, bu günler de 201, 202... diye devam eder. Tabii ki de umut
Günahlara kefaret...
“Kötülük yapan onunla cezalandırılacaktır!” cümle-i celîlesi nâzil olduğunda bu, sahâbe-i kirâma çok ağır gelmiş hatta bazıları bunu Kur’ân’daki en ağır âyet olarak görmüşlerdir. Nitekim, Ebû Bekir (Radıyallâhu anh): “Yâ Rasûlallâh! Her birimiz mutlaka bir günah yapıyoruz, her yaptığımızın cezasını çekeceğimize göre, artık bu âyetten sonra kurtuluş nasıl beklenir?” dediğinde Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ey Ebû Bekir! Allâh seni bağışlasın! Sen hiç hasta olmaz mısın, sen hiç yorulmaz mısın, sen hiç üzülmezmisin, sana hiç sıkıntı vurmaz mı? İşte kötülüklerinize karşılık verilen cezanız budur!” buyurdu. (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned,
Sayfa 198
Reklam
Sevgili Dost, Bir bedenin organları gibi olduğumuz söylenmişti bize ve biz buna inanmıştık. Çünkü bu sözün sahibi Peygamberimizdi. Vücudumuzun bir parçasının geçirdiği rahatsızlık hani bütün vücudu ateşler içinde bırakacak bütün vücut bu rahatsızlıktan elem duyacaktı? Kol kesilirken dudak gülüyor ayak kesilirken kollar el çırpıyor bir göz oyulurken diğer göz futbol maçı izliyor. Bir cinnet olmalı bu!
Sayfa 137Kitabı okudu
256 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yıl 2013 Yer Büyükçekmece Pek yapmadığım bir şey konsere gittim. Candan Erçetin mevzu bahisse Kadıköy-Büyükçekmece arası kısalır. Ee çoğu şarkısı da hafızamda olduğundan o günde biraz gaza geldiysem şarkılarına eşlik etmeye başladım. Bilinen şarkılara herkes eşlik ediyor ama youtube.com/watch?v=SsfS6li... gibi pek bilinmeyen şarkısına
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma
Enbiya/96
(Hakkı bildikleri halde onda birleşmeyen kâfir milletlerin helâkleri böylece sürüp gidecek,) nihâyet Ye’cûc ve Me’cûc (seddi) açılınca ki, onlar (dağ ve tepe gibi) her yüksek yerden (inerek, ekinlere ve canlılara saldırmak üzere) süratlice koşacaklar! Ye’cûc ve Me’cûc, Âdemoğullarından iki kabilenin ismidir. Kıyâmete yakın Îsâ (Aleyhisselâm) inerek Deccal’ı helâk ettikten sonra Zülkarneyn’in bina ettiği sed açılarak Ye’cûc ve Me’cûc kavimleri dağ ve tepe gibi yüksek yerlerden akın ederek insanlara karışacak ve her şeyi yiyip içmeleri üzerine göller dahî kuruyacak, neticede büyük bir kıtlık baş gösterecektir. Sonra Îsâ (Aleyhisselâm)`ın duasıyla boyunlarına musallat olan deve kurduyla top yekûn helâk olacaklardır, leşleri dünyayı doldurunca Îsâ (Aleyhisselâm)ın duasıyla Allâh-u Te`âlâ, uzun boyunlu develere benzeyen birtakım kuşları göndererek o leşleri dilediği yerlere attıracaktır. Daha sonra Allâh-u Te`âlâ’nın göndereceği yağmurlarla yeryüzü onların pisliklerinden yıkanacaktır. Sonunda Allâh-u Te`âlâ yeryüzünü cennet gibi yeşertecek ve Îsâ (Aleyhisselâm)ın beraberinde olan tüm müminlerin durumları düzelecektir. (İbni Mâce, Fiten: 33, no: 4075-4077, 2/1358; Tirmizî, Fiten: 59, no: 2240, 4/510) Zülkarneyn seddinin yapımı ve açılması hakkında bakınız: el-Kehf Sû resi: 93-99
Reklam
664 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.