Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönül Yanılsaması Göz Yanılsamasına Benzemez
Burda sis var. Hava, romatizmalı biri için ağır. Burada sis var göz gözü görmüyor, içimde dingin bir hüzün, açıklı bir kabulleniş, ahlar vahlar tühler.. Ben bu ahları bir ahlat ağacından ödünç aldım der bir kadın şiirinde. Ve Ahlat Bitlis'in ilçesidir. Bir de şiirde bahsedilen ahlat ağacı, meğer dağlar da kendi kendine yetişen sert ve küçük bir
Merhaba, ben Seyyah. Herkesin bir gün çıkmak istediği ama çıkamadığı bir yolculuğun başından yazıyorum bunları. Ve herkesin içine atıp anlatamadığı o şeyleri yazdığım bu yolculuğa davet ediyorum sizi. Ve gidiyorum iyi insanların yaşadığına inandığım yerlere. Gitmekle geçecek mi bilmiyorum ama sanki geçecekmiş gibi gidiyorum işte. Kendinizi satırlarımın arasına bıraktığım boşluklarda hissedeceksiniz. Ve okudukça beni kendiniz sanacaksınız. Sanki ben değil, siz gidiyor gibi hissedeceksiniz. Kim bilir belki gelmesini beklediğiniz sevda, bu satırlarda sizi bekliyordur. Belki geç kaldık çok şeye ve ne kadar acıdır geç kalacağımızı bilmek çok şeye… Belki yaşadıkça, tanıdıkça, güvendikçe, gitgide, gidesimiz geliyor… Olsun derttaş, sen Seyyah’la sonsuz bir yolculuğa çıkmaya hazır ol! Çünkü gece vakti bir sır açılır, gece vakti bir sırrın açılacağına inanıp uyumayanlara. Ve elbet bir gün mükâfatları verilir, sabırla Allah yolunda yürüyenlere…
Reklam
Toprak
Tıpkı lafını ettikleri o ihtilal ve politik çalkantılar gibi. Dediklerine göre toprak başka ellere geçecek ve uzak ülkelerin ürünleri, bizimkileri ezecekmiş ve tarlalarda çalılıklardan başka bitki görülmeyecekmiş. Ne yani? Bu yüzden toprağa kabahat mı bulalım? Nasıl olsa birinin mülkiyetinde kalacak, o da açlıktan gebermemek için toprağı sürecekti elbet. Varsın birkaç yıl sadece ot bitsindi; böylece dinlenir sonunda gençleşmiş ve de daha verimli olarak karşımıza çıkardı. Toprağın, bizim o kuduruk böcek misali kavgalarımızla bir ilişkisi yoktu. Onun için ha biz, ha durmadan didinen karıncalar...
Sayfa 446 - Oda Yayınları
Sabır
Gün gelecek ekilen her isyan tohumu filizlenecek, Gömülen her çığlık yerin altını delip kulakları sağır edecek, Herkesin bir zamanı var elbet, bu günlerde geçecek..
Orhan abi, mahallenin en naif ve en babacan insanlarından biriydi. Birinin onun yanından selam vermeden geçtiğine şahit olmadım daha. Pek fazla konuşmuyor olmasından gelen bir gizem midir, bilmiyorum. Ama tüm mahallelinin, yaşlısı genci herkesin ona karşı bir çekingesi, saygısı vardı. Hayat hikayesi üzerine çeşitli efsaneler dinlemiş olsam da;
Tuğba Karademir
bir gün seni yazmaktan vazgeçtiğimde anlayacaksın, gerçek vazgeçilmişlik ne demek gerçekten terk edilmek nasıl bir his, nasıl yitirilir onca emek işin kötü yanıysa seni yazmaktan vazgeçebileceğimi sanmıyorum başkasını yazabilirim belki ileride çünkü elbet hayatıma başkası da girecek. ama başkasını yazdığım günün gecesine seni ağlayarak
Reklam
Bir Yudum Kitap
Günaydın. Dünyanın bütün meseleleri sevmekle, iyilikle, güzellikle hallolacak elbet. Yeter ki insan ümidini yitirmesin, sabretsin. Yusuf Atılgan, "Acelem yok benim, biliyorsun." der ve ekler: "Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim." Güne sevmekle başlayın sevgili okur. Mesela tanımadığınız birine
801 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.