Freud'a göre hastaların anlattığı uydurma cinsel travma ve sapıklıklara ilişkin hikayeler, neyin yaşandığını değil, insanların nelerin yaşanmasını -gizlice- istediklerini gösteren bir koddu ve bu şekilde insanların henüz çocukluklarının erken safhalarındayken cinsel farkındalık sahibi oldukları ortaya çıkıyordu. Bu dönemde erkek çocuk kendini annesine yakın hissediyor ve babasını rakip olarak görüyordu (Oidipus kompleksi), tam tersi de kız çocuk için geçerliydi (Elektra kompleksi). Freud bu güçlü dürtünün kişinin hayatı boyunca sürdüğünü ve karakterinin belirlenmesinde rol oynadığını söylüyordu.
ORESTES.— Elektra, şu kapının ardında, dünya var. Dünya ve sabah. Dışarıda, yollar üzerine gün doğuyor. Az sonra çıkacağız, güneşli yollarda gideceğiz, gecenin bu kızları da güçlerini yitirecekler:
gün ışınları kılıçlar gibi delecek onları.
ELEKTRA - Güneş...
BİRİNCİ ERINNYE.— Güneşi bir daha hiçbir zaman göremeyeceksin, Elektra. Bir çekirge bulutu gibi yığılacağız güneşle senin arana, her yerde karanlığı başında taşıyacaksın.
ELEKTRA.— Bırakın beni. Kesin artık bu işkenceyi.
ORESTES.— Güçlerini senin zayıflığından alıy- rlar. Bak: bana bir şey söylemeyi göze alamıyorlar. Dinle beni: adsız bir dehşet kondu senin üzerine, bizi, ayırıyor. Oysa benim yaşadıklarım dışında hiçbir şey yaşamadın. Annemin iniltilerini, her an kulaklarımda duymuyor muyum sanıyorsun? Gözlerim o tebeşir gibi uçsuz bucaksız gözlerini —dalgalı okyanusları andıran gözlerini— her an görmeyecek mi sanıyorsun? Seni yiyip bitiren bunalım, benim de içimi kemirmeyecek mi? Ama ne çıkar: özgürüm ben. Bunalımın, anıların ötesindeyim. Özgürüm. Kendi kendimle uyum durumundayım. Kendinden nefret
etmemelisin, Elektra. Ver elini bana: seni bırakmayacağım.
ORESTES.— Elektra, ben Orestes’im... kardeşinim senin. Ben de
bir Atreus’um, senin yerin benim yanım.
ELEKTRA.— Hayır. Kardeşim değilsin, tanımıyorum seni. Orestes öldü; kendisi için çok daha iyi böylesi; bundan böyle babamın ve ablamın ruhu gibi onun ruhunu da kutsayacağım. Ama sen, Atreus adına sahip çıkan adam, sen kimsin de bizlerden olduğunu söylüyorsun? Bir cinayetin gölgesinde mi geçirdin ömrünü? Tatlı yüzlü, sakin bir çocuktun herhalde, seni evlat eden adamın koltuklarını kabartırdın, gözleri güvenle parlayan, tertemiz bir çocuktun. İnsanlara güveniyordun, çünkü hep gülümsüyorlardı sana; masalara, yataklara, merdiven basamaklarını güveniyordun,.çünkü sadık uşaklarıydılar insanın; yaşama güveniyordun, çünkü zengindin, çok çok oyuncağın vardı; bazı bazı, dünyanın hiç de kötü olmadığını düşünüyordun herhalde, ılık bir banyoya girer gibi kendini yaşamaya bırakmanın bir zevk olduğunu düşünüyordun. Ben, altı yaşımda, hizmetçiydim, her şeyden sakınıyordum. (Bir an durur.) Git buradan, temiz ruhlu adam.
Temiz ruhları ne yapayım ben: ben bir suç ortağı istiyordum.