Hakkında bir ön araştırma yapmadan aldığım nadir kitaplardan birisi idi Endülüs'te Bir Hafta. Yalnızca adı için, Endülüs'e, bir hocamın deyimiyle "İslam'ın yalnız kalan/bırakılan dahi çocuğu"na duyduğum ilgi ile almıştım. "İyi ki!" dedim, daha kitabın ilk on sayfasından. Tarih bölümü son sınıf öğrencisi olan Manolya'nın hocasının teşviği ile kendisini Granada'nın incisi Elhamra Sarayı'nda bulması ile başlıyor hikaye. Sarayda çalışan ve kendisini gezdirecek olan İspanyol genç Mateo ile tanışıp, onunla birlikte Elhamra'nın sırlarını keşfetmeye başlıyor Manolya. Kurgu akıcı, sarıcı, sarsıcı ancak bilgi ile de dolu dolu. Okuyucuyu 1300'lerin Endülüs'üne, İslam alimlerinin altın çağına, Elhamra'nın muhteşem sırlarına götürüyor. Zamanda yolculuk, mumyalama, şifacılık, kader gibi pek çok ilgi çekici konudan bir parmak bal sürüp dimağlara, okuyucuda merak ve araştırma isteği uyandırıyor. İnsanı yormadan, sıkmadan peşinde koşturan, tutkulu, coşkun bir macera okudum. Tavsiyemdir..