"...Evet, "Hiç mümkün müdür ki" şu cümle çok tekrar ediliyor. Çünki mühim bir sırrı ifade eder. Şöyle ki: Ekser küfür ve dalalet; istib'addan ileri gelir. Yani akıldan uzak ve muhal görür, inkâr eder. İşte Haşir Söz'ünde kat'iyyen gösterilmiştir ki: Hakikî istib'ad, hakikî muhaliyet ve akıldan uzaklık ve hakikî suubet, hattâ imtina' derecesinde müşkilât, küfür yolundadır ve dalaletin mesleğindedir.. ve hakikî imkân ve hakikî makuliyet, hattâ vücub derecesinde suhulet; iman yolundadır ve İslâmiyet caddesindedir. Elhasıl, ehl-i felsefe istib'ad ile inkâra gider. Onuncu Söz, istib'ad hangi tarafta olduğunu o tabir ile gösterir. Onların ağızlarına bir şamar vurur..."
Sultan Vahidettin, ağabeyi II. Abdülhamid'in kötü bir kopyasıdır.
(...)
Osmanlı hanedanının şerefli olduğu kadar bayağı hadiselerle yüklü hayatının son çağında, normal insan yetiştiği pek az görülmüştür. Saltanat makamına nice tehlikelerden gelerek ulaşmak, ondan sonra da elde edilen bütün dünya nimetlerine rağmen iğneli bir taht üzerinde
"Hazine-i Rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı Zât-ı Ahmediyye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi en birinci anahtarı dahi "Bismillahirahmânirahimdir".. Ve en kolay bir anahtarıda Salâvattır.
Elhasıl: Hayat-ı fâniyeyi esas maksad yapan, zahiren cennet içinde olsa da, manen cehennemdedir. Hayat-ı bâkiyeye müteveccih olan zât ise, saadet-i dâreyne mazhardır.
Nurun İlk Kapısı - 22
"Kardeşlik
Ahmed Mithad Efendi
“Allah aşkına aklımızı başımıza alalım. Bu ricayı sadedilan ahaliyi ifsad ile fitne koparmaya sa’y eden fesat-pişelere hitap etmiyoruz. Böyle bir hitabın boşluğunu bilmeyecek kadar safdil değiliz. Bu ricayı en küçüklerimize varıncaya kadar millete, ahaliye ediyoruz. Her işittikleri yalanlara