Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Elif Kılıç
Elif Kılıç
@elifogretmen1
Türkçe Öğretmeni
Hacettepe Üniversitesi
İstanbul
3 Ekim
131 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Böyle kült bir esere ne yazılsa hamaset gibi gelir bana. Olumsuz bir eleştiri yapmaya yüzüm yok.
İnce memed'in dili, betimlemeleri, olayların sıralanışı gerçekten çok güzel. Sadece betimlemeleri ile bile zaten okunması gereken bir kitap. Toplumcu gerçekçi anlayışla yazıldığı için de tam olarak bana hitap eden bir eser.
En sevdiğim kısmı bir olay olduğunda yazarın köylülerin dilinden o olayı dillendirmesi oldu. Gerçekçi ve metne etkileyicilik katıyor.
Metindeki neden-sonuç ilişkileri, cinayetten sonra sevdiğini orada bırakıp dağa çıkması vs vs... Bilmiyorum, bazı yerlerinde belki de empati kurmakta zorluk çektim ve içten içe eleştirdim :(
Merhaba,
Aziz Nesin'i ilk defa okuyorum. Geçtiğimiz günlerde de bir tiyatro(Meçhul Paşa) oyununa gittim. Aziz Nesin de tiyatroda bir karakter olarak vardı. Kitabını da hemen arkasından okumuş olmak iyi bir tesadüf oldu.
Aziz Nesin'i okumamış olsam da edebiyattaki genel çizgisini, dünya görüşünü bilen biriydim. Toplumsal eleştiriyi mizahla birleştiren başarılı bir yazar.
Surname'ye gelecek olursam toplumsal eleştiri içeren, mizah olduğu söylenen ama birçok yerinde gerilerek okuduğum bir kitap oldu. Genel anlatış tarzı basitti, eleştiriyi gizlice değil aslında açık yüreklilikle yapıyordu yazar. Hem toplumdaki ahlâkî çöküşü hem bu çöküşün insanları düşürdüğü komik durumu hem de adalet mekanizmalarındaki vasatlıkları okuyoruz kitapta.
Eleştirel dili oldukça hoşuma gitti. Suçluların yaptıklarının yazıldığı kısımlarda bu kadar açıklık beklemiyordum o yüzden fazlaca hazırlıksız yakalandım ve beni oldukça kötü etkiledi. Geneline bakacak olursak tavsiye edebileceğim bir kitap. Geçmiş dönemleri anlatıyor ama hala ne çok değişmeyen şey var. Hatta daha da kötüye giden birçok şey...
Aytmatov, Aytmatov, ahh Aytmatov :)
Böyle bir başlık koymak akıl işi değil biliyorum. Ama Aytmatov gerçekten çok iyi...
Cengiz Aytmatov yaşadığı toplumu en güzel anlatan yazarlardan biri. Betimlemeleri ve kalemindeki gerçekçi tutum beni hep etkilemiştir. Okurken toprağa ve hayvana karşı yoğun vicdan ve sevgi duygusunu tadıyor insan. (Gülsarı öldüğünde siz ağlamadınız mı ya hazırlıklar tamamlanmadan doğan kuzuların ölümüne...)
Toprak Ana romanı Birinci Dünya Savaşı döneminde geçiyor. Savaşın etkileri her toplumda olduğu gibi derin izler bırakıyor toprak üzerinde. Hikayeyi 3 oğlunu ve kocasını savaşta şehit vermiş bir kadının ağzından dinliyoruz. Toprağın kıymetini en iyi bilen topraktan baska çaresi olmayan bozkır insanıdır belki de.
Severek okudum. Okumalısınız.
Okur Takip Önerileri
Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm.
Merhaba,
Peyami Safa'nin okuduğum ikinci kitabı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu. Hep olumlu geri bildirimlerden etkilenerek Yalnızız romanından bekletim yüksekti ama karşılığını alamadım. Buna karşın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu tam bana hitap eden yoğun psikolojik tahlil içeren kısa ama etkili bir roman.
Yazar hem hasta gencin psikolojisini çok iyi yansıtıyor hem akan diliyle keyifli bir okuma sunuyor.
Benim okuduğum kitaplardaki en büyük beklentim ve hoşuma giden durum ise yazarlarin farklı eserlerden, yazarlardan alıntılar yapması. Alıntıların eserin değerini artırdığına inanıyorum. Peyami Safa bu güçten epeyce yararlanmış.
Dikkatimi çeken bir diğer konu ise yazarın Türkçe'ye olan bakış açısı. Ecnebi hayranlığını eleştirip Türkçe'ye değer vermemiz gerektiğini söylemiş olması en sevdiğim kısım oldu.(Türkiye'de ecnebi memleketlerin kuvvetli silindirleri altında yamyassı olan bu kafaların kesilmesinden başka çare görmüyordum.)
Son olarak empati kurarak okuduğunda güzel izler bırakan mutlaka okumanızı tavsiye ettiğim güzel bir roman.
Merhaba,
Aslında Kızıl Veba farklı açılardan bakıldığında birçok konuyla üzerinde durulabilecek kısa ama etkili bir kitap.
Benim paylaşımım incelemeden ziyade farklı yorumlar içerecek.
Okuyan kişilerin, covid19'a atıf yapmaları salgın hastalığın hafızamızda nasıl yer ettiğinin ve hayatımızı nasıl etkilediğinin bir göstergesi.
Kızıl Veba'yı okurken (belki daha önce benim gibi izleyenler vardır) The Walking Dead dizisindeki birçok sahne gözümde canlandı. Kurgusal olarak da benzerlikleri var. Kızıl Veba'nın günümüzde yapılan dizi ve filmlere konu ve işleniş bakımından ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum.
Zihnimde canlanan görüntüler o kadar gerçekçiydi ki hayır böyle olmaz, bu da abartı dediğim hiçbir yer olmadı. İnsanın olduğu her yerde, dünyanın sonu bile gelmiş olsa hala kötülüğün, savaşın, vahşetin devam edeceğini düşünüyorum.
Merhaba,
Son zamanlarda sıkça konuşulan popüler bir kitabı okudum ve okur okumaz değerlendirme yapmak istedim.
Gece Yarısı Kütüphanesi alışılmışın dışında gerçekten özgün bir kurguya sahip. Özgün kurgusunu tam da çağa uygun anlatım tarzıyla süslemiş yazar. Dilindeki güldürmece unsurları göze batmadan içini açıyor insanın. Güldürmece dediğime bakmayın. Roman aslında çağımızdaki sorunlara ışık tutuyor. Bir kişisel gelişim kitabı gibi şunları yapın demiyor da Nora ile nasil davranmamız gerektiğini içselleştirmemizi sağlıyor.
Yazar salt öğretmek için yazmıyor ama okurken çok şey öğreniyoruz. Kitabının son sayfalarına da ekliyor: Bir Şey Öğrendim. Öğrendiklerimizin bir kısa özetini de oradan okuyoruz.
Beğendim ve taktir ettim.
Klasik sever ve kitaplarda zarafeti seven biri olarak benim küçük olumsuz eleştirim ise içeriğinde argo kelimelerin olması. Onu da bu çağın özrü olarak kabul ediyorum.
Yıllardır kitaplığımda olduğu halde ülkemizdeki deprem felaketiyle aynı zamana denk düştü okumam.
Ahmet Günbay Yıldız'ın daha önce iki kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. İlkini lise zamanında ikincisini üniversitede üçüncüyü şimdi, 26 yaşında biri olarak okudum. Kitaplarının dili, konusu geniş bir yaş çerçevesine hitap ediyor. Her yaştan insanın sıkılmadan merakla okuyacağı iyi bir kalem.
Yanık Buğdaylar ise adı gibi yanık bağırlı Anadolu insanının hikayesi. Anadolu'nun sıcak, çetin ve hesaplaşmayla dolu köylerinden birini anlatıyor Ahmet Günbay Yıldız. O köylerden birinde yaşamış biri kendi yaşadığı ortama dair bir parça illaki bulacaktır. Yazar, eserini Anadolu'nun gerçekleriyle oluşturmuş.
Kan davasını, kini, öfkeyi, cehaleti, eğitimin ve affedici olmanın insanlar üzerine etkilerini; tüm bunların nesillere nasıl yansıdığını görüyoruz. Topraklarımızı kitaptan okuyoruz.
