Şehsuvar Sami idealist bir Selanikli Payitahta başkaldıran İttihat ve Terakkinin sarsılmaz silahşörü, bir yanda ester bir yanda siyaset kıskacında kıvranarak yaşamını tüketmiş bir yazar. Ahmet Ümit’in son kitabının kahramanı. Polisiye kitaplarıyla tanıdığım Ahmet Ümit bu sefer tarihi bir romanla okuyucu karşısında hem de iddialı çetrefilli bir konu hoş millet olarak tarihimizin hep muğlak olduğunu unutmamak gerekir. Selanikli Şehsuvar'ın idealist düşüncelerin esintisine kapılarak ömrünü İttihat ve Terakkinin amaçlarına adamakta ve onun penceresinden bir devrin –sancılı bir dönem, karmaşık ve muğlak bilgilerin ziyadesiyle fazla - panoraması ele alınıyor. Estere yazdığı mektuplarla yazar romanını işlemiş ve farklı bir türü denemiş. Objektif olmaya çalıştığını belirtmesine rağmen bazı bölümlerde 2. Abdülhamit ve efradı hakkında zikredilenler iç sızlatıcı oluyor. Zaten neslimizin bigane kalmasına sebep olan en büyük husus yaşanılan tarihin hala puslu katmanlar arasında kalmış olmasıdır. Yaşanılanların türlü sebeplerle çarpıtmak, yadsımak olan olaylardan ziyade şahıslar üzerinde tartışmak tarihi bilim olmaktan uzaklaştırıp malayani bir bahse dönüştürmektedir. Hacimli bir eser olmasına rağmen kendisini okutmayı başarıyor.