“İnsanın kavrayışı okyanusta bir damla gibidir. Gerçek çoğu zaman gözlerimizin önündedir ama onu göremez insan. O nedenle durum öyle anlaşılmışsa sorun onu gören gözlerdedir. Çünkü insanın içinde ne varsa dışarıda da onu görür.”
O ki yarattığı her cana ruhundan üflemiştir... Yeryüzünde var olan her canlı onun tezahürü, onun yansımasıdır. Hepsi onun için birdir. Siz kimsiniz ki onun yarattığı canlar arasında ayırım yaparsınız?
Vücut Hak, zihin halktır,” yani insana ait yalnız düşünce vardı. Arif olmayan bir insanın zihni, içi tıka basa eşya dolu bir gecekondu gibiydi. Mana âleminin sırlarını öğrenmek isteyen o eşyaları dışarı atmalı, öğrendiklerini bir kenara koymalıydı.
İnsanın en alçağı din kisvesi altında dünya menfaati sağlayandır. Böyleleri çoğalırsa bir toplumda, diğerleri yaptıklarını görmesinler diye dinle boyarlar herkesin gözünü.