Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asıl mevzu...
İslâm, hayır işleri yapmak noktasında Müslümanları elbette teşvik etmiştir. Yine İslâm, ibadet ve sünnetlere sahip çıkmak hususunda da teşvikte bulunmuştur. İslâmi kültüre ilişkin kitap yazmak, bunları yayımlamak, vaaz ve irşat işleri ile meşgul olmak elbette çok değerli ve hayırlı işlerdendir. Yine emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l münker ve güzel ahlaka davet de İslâm'ın hayırlı güzel amellerindendir. Tüm bu çalışmalar Allah Subhanehû ve Teâlâ'nın emirlerinden sadece bazılarıdır. Bunlar yapıldığında elbetteki her birinin sevabı vardır. Ancak siyasi niteliği olmayan tüm bu çalışmalar tek başına ümmeti kurtuluşa götürecek ve onun ölüm kalım meselesini çözüme kavuşturacak çalışmalar değildir. Bu sebeple Müslümanların hayati meselesinin çözümü İslâmi hayatı başlatacak Hilâfet'i yeniden ikame etmek ve Allah'ın indirdiği hükümleri yeniden hayata döndürmek için çalışa cak siyasi kitlelerin kurulması ile mümkündür. Hilâfet kurulduğunda ise yukarıda sayılan tüm bu çalışmaların ger çekleşmesini devlet bizatihi kendi eli ile sağlayacaktır.
Sayfa 100 - Köklü değişimKitabı okuyor
"Gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkup sakının. (Teğabun/16)
Sayfa 26 - Neda YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bir şeyi bilmeyen onu kaybeden kimse gibidir; kaybeden kimse ise onu hiç bir zaman veremez."
Sayfa 13 - Neda YayınlarıKitabı okudu
Ömer b. Abdülaziz radıyallâhuanh' ın şöyle demiştir; "Kim Allah'a ilimsizce kulluk ederse, ifsad ettiği şeyler, ıslah ettiklerinden çok daha fazla olur."
Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız ki, bir insan, örneğin sinirli biri ise, İslâm ona 'Sinirini bırak gel' demez; lakin ona sinirini ıslah etmesini emreder ve o siniri Allah'ın razı olacağı yerlerde kullanmaya kendisini kanalize eder. Sinirli olmak fıtrî bir şeydir. Bu nedenle 'sinirini bırak gel' demek o insanın fıtratıyla oynamak olur ki, İslam böylesi bir şeyi emretmesi asla söz konusu değildir. Ama İslam bu siniri hayra yönlendirir ve kızılması gerekenlere kızılmasını tavsiye buyurur.
Sayfa 26 - Neda YayınlarıKitabı okudu
"Yumuşaklık hangi işte bulunursa onu süsler, güzelleştirir. Hangi işten de çıkarılırsa onu çirkinleştirir." Müslim, Birr, 78
Sayfa 20 - Neda YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bütün müslümanlar emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker ödevine memuruz. Bu vazifeyi îfa alanı ise en doğudan en batıya bütün yeryüzüdür.
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Neyin gerçekten iyilik neyin gerçekten kötülük olduğu öğrenmek isteyenler için gerçekten güzel yazılmış bir kitap.. Bütün insanlara farzdır "Emr-i Bi'l Mâruf ve Nehy-i Ani'l- Münker"
Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-Münker
Emr-i Bi'l-Maruf ve Nehy-i Ani'l-MünkerFaruk Furkan · Neda Yayınları · 201621 okunma
Zîrâ kemalistler tüm kalpleriyle dinine sarılan Müslümanlardan nefret ederler. Ülkeyi dindar Müslümanlardan ve dinin etkisinden arındırmak yolunda planlar tasarlayıp uygularlar. Onlara göre dinin yok edilmesi, dindarların bertaraf edilmelerine bağlıdır. İzmirin fethi onları güçlendirmiş ve cüretlendirmiştir. Böylelikle dindarlara karşı fiilî taarruzlarını başlattılar. En çok nefret ettikleri kimseler emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker yapan ulemaydı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Aktif Mü'min
"Emr-i bi'l-maruf nehy-i ani'l-münker görevi toplumsal bir rahmet kaynağı olduğu gibi mü'minlerin bireysel olarak takatleri kadar yerine getirmeleri gereken görevidir. Toplu ya da birey olarak tepkisizlik, donukluk ve alışmışlık afettir. Topluma tepkisizlik, mü'mini kendi amellerinde kalitesizliğe götürecektir. Mü'minin iyiliği emretme, kötülüğü engelleme karakteri mü'mince yaşama heybetini sağlayacaktır."
Sayfa 74 - Tahlil Yayınları
148 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.