Leyla ile Mecnun küfür etmeyenlerin dizisidir. Kalp kırmayanların. Zeki insanların. Üşengeç insanların. Çay içilir mesela. Öyle fincanda değil çay bardağında. Üzüme düşülür çünkü içki içilmez. Sigara içilmez sakız çiğnenir. Bedua edilmez. Pis denir. Pislik herif denir. Tuvalet terliği denir. Poşet denir. Kulpu kırık çaydanlık denir. Aile vardır bir kere dizide. Kendi kanalından, kendi belediyesine tut dizilere, programlara dahi apaçık gönderme yapılır. Birde... Alacakaranlık tarzı vampir kitaplarının ya da o tarz saçmalıkların Edebiyat katili olduklarını öğretti. Şiir okumayı sevdik, adamlığı, arkadaşlığı öğrendik. Ve en güzeli hiç susmayacakmış gibi ağlarken ve birden kahkahalar attırıyordu ya onu sevdik. Beklemeyi sevdik be! Bizimde o gemide bir beklediğimiz olduğunu öğrendik. Ve dedik ki o gemi gelecek. "O gemi mutlaka bir gün gelecek."
''Emin olun tip ve ortam bir yere kadar. Muhabbet edemediğin, seni gerçekten dinlemeyen, derdini benimseyip seninle heyecanlanmayan ve bir şey katmayan vizyonsuz birine dünyanın en yakışılı/güzeli de olsa tahammül edemiyorsun. Her şeyin sonunda zeka ve karakter kazanır.''