Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ENFLASYON VE ALLAH
Enes anlatıyor: "Halk Muhammed'e müracaatla: "Ey Muhammed, fiyatlar yükseldi, bizim için fiyatları siz tespit edin" dediler. Muhammed onlara şu cevabı verdi: "Fiyatları koyan Allah'tır. Rızkı veren, artırıp eksilten de O'dur. Ben ise, hiç kimse benden ne kan ne de mal hususunda hak talebinde bulunmaz olduğu halde Allah'a kavuşmamı diliyorum." Süleyman Soylu fiyatları artıran Allah’tır diye boşuna dememiş. Her şey İslam’a uygun. Kaynak: Ebu Dâvud, Büyü 51, (3451); Tirmizî, Büyü 73, (1314).
ENFLASYON VE ALLAH
Enes anlatıyor: "Halk Muhammed'e müracaatla: "Ey Muhammed, fiyatlar yükseldi, bizim için fiyatları siz tespit edin" dediler. Muhammed onlara şu cevabı verdi: "Fiyatları koyan Allah'tır. Rızkı veren, artırıp eksilten de O'dur. Ben ise, hiç kimse benden ne kan ne de mal hususunda hak talebinde bulunmaz olduğu halde Allah'a kavuşmamı diliyorum." Süleyman Soylu fiyatları artıran Allah’tır diye boşuna dememiş. Her şey İslam’a uygun. Kaynak: Ebu Dâvud, Büyü 51, (3451); Tirmizî, Büyü 73, (1314).
Reklam
Hazret-i Enes (ra) anlatıyor: Peygamber Efendimiz (asm) mescide girdiğinde, iki direk arasında gerilmiş bir ip gördü. “Bu ip nedir?” diye sordu. Ashab-ı Kiram: “O ip, Zeynep bint-i Cahş’ındır. Yorulduğu zaman o­na tutunur.” dediler. Resûl-i Kibriya Efendimiz (asm): “Onu çözünüz. Namazı zevkle kılınız. Yorulduğunuz zaman da yatıp uyuyunuz.” buyurdu. Nevevî, R. Sâlihîn, 146
EFENDİMİZ (SAV)'İN TEBLİĞ METODU
Hz. Enes (ra) anlatıyor: Ukl ve Ureyne kabilelerinden bir grup insan Resûlullah (sav)'ın yanına gelip; "Ey Allah'ın Resûlü (sav)! Biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen (çöl) insanlarıyız, (çiftçubukla uğraşan) köylüler değiliz." dediler. Bu sözleriyle, Medine'nin havasının kendilerine iyi gelmediğini ifade ettiler. Resûlullah, onlara (hazineye ait) develerin ve çobanın (bulunduğu yeri) tavsiye etti. Kendilerine oraya gitmelerini, develerin sütlerinden ve bevillerinden içmelerini söyledi. Gittiler, Harra bölgesine varınca, İslâm'dan irtidâd ettiler. Hz. Peygamber (sav)'ın çobanını da (gözlerini oyup el ve ayaklarını keserek) öldürüp develeri sürdüler. Haber, Hz. Peygamber (sav)'e ulaştı. "Resûlullah, derhal arkadaşlarından takipçi çıkardı (yakalanıp getirildiler). Gözlerinin oyulmasını, ellerinin kesilmesini ve Harra'nın bir kenarına atılmalarını ve o şekilde ölüme terkedilmelerini emretti." (Buhârî, Muhâribin 16, 17, 18, Diyât 22, Vudû 66, Zekât 68, Cihâd 152, Megâzî 36, Tefsir, Mâide 5, Tıbb 5, 6, 29; Müslim, Kasâme 9, (1671); Tirmizî, Tahâret 55, (72), Et'ime 38, (1846); Ebû Dâvud, Hudud 3, (4364-4371); Nesâî, Tahrimu'd-Dem 7, (7, 93-98); İbnu Mâce, Hudud 20, (2578) / Maide Suresi 33. Ayet)
Hz. Enes (radıyallahuanh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a soruldu: "Mü'minlerden hangisi efdal (en faziletli)dir?" "Ahlakça en güzelleridir!" cevabını verdi. Tekrar soruldu: "Pekiyi, mü'minlerden hangisi en akıllıdır? "Ölümü en çok zikreden ve kendilerine gelmezden önce onun için en iyi hazırlığı yapanlardır. İşte akıllılar bunlardır." [İbnu Mace, Zühd 31]
İSLAM’DA SUÇ VE CEZA
Enes anlatıyor: "Resûlullah buyurdular ki: "Allah diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, affımı ümit ettikçe ben senden her ne olursa olsun, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra benden af dilesen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Ademoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiçbir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu bağışlamamla karşılarım" Kaynak: Tirmizi, Da'avat 106, (3534). Hadis içeriğinden anladığımız şekliyle bir Müslüman Allah adlı tanrıya ortak koşmadığı sürece en iğrenç suçları dahi işlese affedilmektedir. Böyle bir tanrıyla Müslümanlar ahlaklı, vicdanlı ve farklı fikirlere saygılı olabilir mi? Dolayısıyla İslam'da işlenen suçlar özgür aklın oluşturduğu adalet terazisine değil, din terazisine göre ölçeğe vurulduğundan, İslam coğrafyası özgür akıldan uzak, ahlak ve vicdan yoksunluğu ile anılmaktadır.
Reklam
Babamın çeyrek evcil kedisi 'Zedefî'; şimdiden söyleyeyim Zedefi'nin anlamını babam dahil kimse bilmiyor. Bilinmesine de gerek yok bence, sözlük yazarları kızmasın! İkisi çok güzel anlaşıyor. Gel Zedefi deyince geliyor, hadi karnın doydu biraz da gez dolaş deyince gidiyor. Günün hâl durumunu babamın ayaklarına dolanarak, çıkardığı o âna has seslerle anlatıyor. Sonra da hadi yemeğim gelsin hareketini yapıp, o günkü rızkı bir güzel yiyip,avlanmaya gidiyormuş.(babamın bir türlü anlaşamadığımız iddiası) Annem ilk önce ciddi, sonrasında bizi de güldürecek şekilde 'baban evlatlık edindi' diyor.🤣 Zedefi de böyle hissediyor muydu acaba?🤨 Zedefi'den yürüyüp, Akif Enes'e uyumadan önce okuduğum kitaplara yenisini ekleyerek, 'Zedefi ve Babamın Maceraları' diye bir kitap mı karalasam! diye bir hayal, yel gibi geçti aklımdan😂
Enes anlatıyor. Bir kadın Rasulullah'ın yanına ge­lerek ona bazı şikayetlerde bulundu. Rasulullah: "Sana şikayetlerini giderecek hayırlı şeyler söyleye­yim mi? Yatağına girince otuz üç defa la ilahe illallah, otuz üç defa subhanallah ve otuz dört defa da elhamdü­lillah de. İşte bu yüz şey dünya ve içindekilerinden da­ha hayırlıdır." (İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.)
Enes (b. Mâlik) anlatıyor: “(Ashâbın), Resûlullah’tan (s.a.v.) daha çok sevdikleri hiç kimse yoktu. Ancak onu gördükleri zaman, onun bundan hoşlanmadığını bildikleri için, ayağa kalkmazlardı.” (Tirmizî, Edeb, 13)
قَالَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ (رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ) : قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ) : " يَا بُنَيَّ إِنْ قَدَرْتَ أَنْ تُصْبِحَ وَتُمْسِيَ لَيْسَ فِي قَلْبِكَ غِشٌ لِأَحَدٍ فَافْعَلْ، ثُمَّ قَالَ لِي: "يَا بُنَيَّ وَذَلِكَ مِنْ سُنَّتِي وَمَنْ أَحْيَا سُنَّتِي فَقَدْ أَحَبَّنِي وَمَنْ أَحَبَّنِي كَانَ مَعِي فِي الْجَنَّةِ. Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- anlatıyor: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana dedi ki, 'Evlâdım! Eğer kalbinde hiç kimseye karşı hile olmadan sabaha ve akşama erişmeyi başarabilirsen bunu yap. İşte bu benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur, kim de beni severse cennette benimle birlikte olur." (Tirmizi, İlim, 16)
Reklam
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ 315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) إِذَا دَخَلَ رَجَبٌ، قَالَ: “اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ، وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ.” Enes b. Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: Sevgili Peygamberimiz, Receb ayı girdiği zaman şöyle dua ederdi: “Allah'ım! Receb ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır!” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-evsat , IV, 189)
Hz. Enes anlatıyor: Peygamber Efendimiz "Allah bir kuluna hayır murat ederse (onu severse) onu 'istimal' eder." buyurdu. Sahabe "Ya Resulellah! Onu nasıl istimal eder?" diye sorunca; "Onu ölümünden önce salih ameller (Allah'ın sevdiği işler) yapmaya muvaffak kılar." diye cevap verdi." (bk. Tirmizi, Kader, 8)
(SAV) “Ey Enes! Kazancını helal, temiz kıl ki, Duan kabul olsun.
- Enes b. Malik (ra) anlatıyor; “Resulullah (sav)e dedim ki, Ya Resulellah! Beni duası kabul edilmiş bir kimse kıl”. Bunun üzerine Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurdu: “Ey Enes! Kazancını helal, temiz kıl ki, Duan kabul olsun.
431 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.