1936 sonbaharında Roark, ofisini Cord Binası'na taşıdı. Daha o binanın tasarımını yaparken, günün birinde ofisinin orada olması gerektiğini düşünmüştü. Yeni kapısında "Howard Roark, Mimar" yazısını gördüğünde bir an durdu, sonra adımını atıp ofise girdi. Kendi odası upuzun bir salonun uçundaydı. Odanın üç duvarı tümüyle camdı. Kente bakıyordu bu camlar. Odanın ortasında durdu. Koca pencerelerden Fargo Mağazası'nı, Enright Evi'ni, Aquitania Oteli'ni görebiliyordu. Güneye bakan pencereye yürüdü, orada uzun süre durdu. Manhattan'ın ucunda, uzakta, Henry Cameron'un Dana Binası görünüyordu.