Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

EntelektüelHarlot

EntelektüelHarlot
@entelektuelharlot
Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir. -M. Kemal ATATÜRK
“Bir zamanlar kusursuz bir analiz ümit ediyordum. Şimdi biliyorum ki siz kusursuz değilsiniz, ben de kusursuz değilim.” Bu kez gülümsedim ve ona “Ne büyük rahatlık!..” yanıtını verdim. Kendiliğinden aynısını tekrarladı: “Ne büyük rahatlık!..”
Sayfa 279Kitabı okudu
Reklam
Ebeveynler, çocuklarının da onlara inanmasını umarak, kendi inandıkları hikayeleri anlatır.
Süper gücümüz -çalsın davullar!- var olmayan şeyleri hayal etme ve her türden hayali hikayeler anlatma becerimiz. Biz efsaneler, peri masalları mitler yaratıp onlara inanabilen tek hayvan türüyüz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın insanın isteklerine olan kayıtsızlığı çok rahatsız ediciydi. 
Kaygı korkudan doğar ancak büyüyüp gelişmesi için beslenme ihtiyacı vardır. 
Reklam
Nasıl ki bir tohum verimli bir toprağa ihtiyaç duyuyorsa, hayatta kalmaya odaklı beynimizin arka kısmı, sürekli olarak düşünen (kronik olarak) beynimize kaygı tohumları ekmek için uygun şartlar yaratır. İşte kaygı tam da bu noktada doğar. Korku + belirsizlik = kaygı.
Emekçi sınıfı için yemek, karın doyurmak ve yaşamak anlamlarına gelirken zengin ve ayrıcalıklı azınlığın yaşamında yemek, bunların ötesinde bir mana teşkil eder. Onlar için yemek çok amaçlı bir görsel şölendir; dekordan kıyafete, tabaktan masa örtüsüne teatral bir sahneleme söz konusudur.
Sayfa 391Kitabı okudu
Burada “şöhret olmuş” barbarlardan çok (Moğollar, Mançular, Hunlar, Babürlüler, Osmanlılar) baskınlarıyla yerleşik, tahıl yetiştiren topluluklara sürekli musallat olan devletsiz insanların oluşturduğu sayısız gruptan bahsetmekteyim. Bu devletsiz yağmacı halkların çoğu, en azından yarı yerleşik insanlardı. Örneğin Peştunlar, kürtler ve Berberiler böyleydi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Topluca kafalarına silah dayanmadıysa neden aklı başında toplayıcılar sabit tarlalarda yapılan tarımın ve hayvancılığın getirdiği sayısız angarya işi tercih etmişti ki?
İnsan organizması ve yaşam biçimi arasındaki uyumsuzluk, başdöndürücü bir hızla seyreden endüstrileşme sürecinde daha belirgin hale geldi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Günümüz diyetleri, modern insanın genetik yapısı ile uyumsuzluk göstermektedir. Atalarımızın sofralarında rafine şeker, trans yağlar, katkılı binbir çeşit unlu mamülleri, kekler, pastalar, börekler, çörekler, dönerler, salamlar, sosisler ve ticari amaçla işlemden geçirilmiş tuz hiç olmadı.
Sayfa 124Kitabı okudu
Sapiens atalarımız yedikleri etlerini, doğada özgürce dolaşan, o çağların tertemiz bol oksijenli havasını ciğerlerine çeken, kirlenmemiş sularından içen ve temiz lezzetli otları ile beslenen hayvanlardan sağlıyorlardı. Kimyasalların, tarım ilaçlarının, araba egzozlarından çıkan pis gazların ya da endüstriyel atıkların henüz çevreyi kirletmediği bir doğal dünyaydı onların içinde yaşadığı ortam.
Sayfa 124Kitabı okudu
521 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.