Naciye Sultan devam ediyor: Evden anneme bile haber vermeden çıktık. Yalnız kardeşim Şerafeddin Efendi'ye bir mektup bıraktım. Denari'nin (İtalyan mimar Denari'nin çocuklarının bakıcısı sıfatıyla kaçıyor. A.I.) evi St. Antuvan kilisesi civamdaydı. Orada dadı kıyafetine girdim. Ömrümde ilk defa başımı açıyordum. Denari'nin kansı bana bir de şapka uydurdu. Sırtıma bir dadı pelerini geçirdi. Gemiye bizi Kont Kaprini'nin arabası içinde getirdiler. Italyan gemisinde,- Italyan kuriyesinin kamarasına kiliüediler. Çanakkale'den çıkınca artık serbestledik. Mimar Denari bizi Birindizi'ye kadar götürdü. Evvelce ve gizlice yapılan yazışmalarla düzenlendiği gibi, Enver'in eniştesi Nazım Beyle, eşi Hasene Hanım bizi orada karşıladılar, ilk defa memleketten çıkıyordum. Sonra bir kaç gün Roma'da kaldık. Sefir Galib Kemali Bey bize yardım etti. Pasaport verdi. Berlin'e telefon edildi. Karşımıza telefonda Talât Paşa çıktı. Fakat Enver'den haber yoktu. Bir Alman tayyaresiyle Rusya'ya uçmuş. (1 Nisan 1920 tarihli Enver Paşa'nm Naciye Sultan'a mektubu: “Sevgili Karıcığım, iki gün sabahın beşinden, on ikisine kadar bir çok defalar uçmaya teşebbüs ettikten sonra, nihayet tayyaremiz kırıldı. Biz de uçamadık.) Hakkında hiç bir haber alınamamıştı. Roma'dan Berlin'e hareket ettik. Berlin'e vardık. Ama çilelerimiz bununla bitmeyecekti ki...”
Enver Paşa'dan Naciye Sultan'a (Berlin'e), Moskova, 21 Mart 1921
"En Cici Naciyeciğim, Bugün de sulu sepken kar ara sıra yağdı. Âdeta Moskova havası sırsıklam, insan duymadan su içinde kalıyor. Fakat sabah hava iyi idi. Ben alelusul Bedri Bey'e kadar uzandım. O ise bana gelmek üzere erkence evden çıkmış. Yolda iki yavrumu hasırdan örülme oyuncak aldım. İlk defa olarak sokakta böyle şey satıldığını gördüm. Türkân'a 500 ruble (1 mark) Mahpeyker'e olan 1000 ruble (2 mark) esasen pek iptidai şeyler. Fakat gönül o yavruları düşündükçe duramadı. Emretti. Ben de aldım. Bilmem üçüncü yavrumuzla Cicim kendilerine de almadığıma darılacaklar mı?"
Reklam
Enver Paşa'dan Naciye Sultan'a (Berlin'e), Moskova, 15 Mart 1921
"Âh! Rûhum! İşte, yine seninle yalnızım. Fakat ne olur hayalin yerine senle beraber olsam. Acaba şimdi ne yapıyorsun? Yaramaz mini mini yine rahatsız ediyor mu? Daha tekmeleri atmaya başlamadı sanırım. O vakit ben orada olsam hemen ayağından tutarak sıkar, biraz canını yakarım. Ya Mahpeyker ne diyor? Bilmem kıskanacak mı? Âh Türkâncık, yavrum yine sallana sallana nasıl dans ediyor?"
Enver Paşa'dan Naciye Sultan'a :
Tabii, buna mukabil tiyatroya gidip güzel parçalar görmeni, iyi musiki dinlemeni isterim. Çünki sen müreffeh, mes'ud oldukça ben de aynı suretle tabii müreffeh, müsterihim".
Sayfa 244Kitabı okudu
54 öğeden 61 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.