“Bir fetih yapacağımızdan emin olduğumuz vakit mutlu mesut yenik düştüğümüz o muzaffer pervasızlık…” işte çok iyi bir çeviriyle karşılaştık dediğim cümledir. Benim kanaatimce bu bir tutunamayanlar hikayesidir. Elbette son derece trajik başlar ve hazin sona erer. Bir ayağını savaşta kaybetmiş bir gazinin güvendiği sırtını dayadığı bir güç vardır inançla bağlandığı. Bu bağların nasıl koptuğunu okudumbu hüzünlü hikayede. Çeviriler de bir çiğlik olur muhakkak. Witgenstain’in da müdafaa ettiği gibi kendi paradigmasından çıkan bir metin bambaşka bir paradigmaya tüm incelikleriyle transfer edilemez. Bu muhakkak. Fakat demek ki böyle de sıcak bir aktarım mümkün olabiliyormuş. Okuduğum en iyi çeviriydi hatırımda kalan. (Anıl Alacaoğlu)