Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Curcuna

Adil mi dünya!
Ona öyle geliyordu ki, hırsızların dünyadaki adaleti kaba kuvvetle yeniden inşa etmek gibi gizli bir amaçları vardı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Dertler ve yıllar
Dertlerini seviyordu,sadık düşmanlar gibiydiler. Geçip giden yıllarından nefret ediyordu, kalleş arkadaşlar gibiydi.
Zihin
Hayata bazen vücut gibi zihinde tahammül edemiyor. Vücut gibi zihin de bozuluyor. Burada beşer tarihinin acı bir safasıyla karşılaşıyoruz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Söz
Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tabi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan yılan gibi, başka sathi sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra İfadesinin imkanını bulur ve meydana çıkar.
Çoçuklar
Çocukların kalplerinde bitmez tükenmez bir hürmet hazinesi vardır. Yumuşak kalpli çocuklar etraflarında, birbirleriyle bağlaşan büyüklerin aralarında daima daha fazla muhabbet bulunduğunu görmek isterler.
Reklam
Benim hamurum
Biliyorum, Tanrı onu iyi tutulmuş güzel kabarıp özlenmiş bir hamurdan yapmış ama dedemin dediğine göre, benim hamurum da özel arada bir denk düşen, hamurdanmış.Benim esmer rengimin içindeki, bir bakışta görülemeyen o kurutulmuş çiçek renklerini herkes anlayamazmış. Ben anlıyorum.
Dedemin Zamanı
Dedem konuştukça, geçip gitmiş bir zaman gelir aramıza. dedemin zamanı... o geçmiş zamanı, onun anlattığı parçalarıyla yaşardım yeniden.
Mavi
Bak gökyüzünün soluk mavisiyle, denizin koyu mavisi arasında, sanki esinti de mavi. İnsana öyle geliyor.
Anlatmak / Anlaşmak
Aklı hayatın yasalarından başka şeye ermeyen bir insana sözcüklerle değil, olgularla karşı çıkmak gerektiğini anlayarak susuyordum.
Hakikat!
Hakikat olarak algıladığımız şey, dünyayı değiştirecek bir girişime motivasyon sağlayamazsa, mevcut dünyanın mitine dönüşür. İçinde yaşadıkları şartları dönüştürme iradesine sahip olmayanlar, çok geçmeden bu şartları aklileştirme ve rahatsız olmayacakları bir içeriğe kavuşturma eğilimine girerler.
Reklam
İnsan hiçbir şey bilmez
Kur’an “insanın hiçbir şey bilmez bir halde doğduğunu ” söylemektedir. (Nahl,78) Bu ayet insanın günahkar olarak doğduğunu söyleyen hristiyan düşüncesi kadar çocuğun Müslüman olarak doğduğunu söyleyen geleneksel Müslüman zihninini de doğrulamamaktadır. İşin doğrusu, insanın belli bir potansiyelle donatılmış olarak doğduğu ve insanın özüne neyin iyi neyin kötü neyin faydalı ya da zararlı olduğuna ilişkin bir bilme ve sezme kabiliyetinin yerleştirilmiş olduğudur. (Şems, 7-8)
Değer
İnsanı harekete geçiren, içselleştirdiği değerler ve bunlara yüklediği anlamlardır. Değer, eyleme götürme özelliğine sahip olmalıdır.
Mülkiyet
Mülkiyet içgüdüsüyle insanın aşırı bağlılıkları, bir özgürlük ve insanlık yitimidir.
Onurlu ve mutlu bir yaşam
Onurlu ve mutlu bir yaşamın üç şartı (Hz. Peygambere nisbetle aktarılıyor) 1-hayatı olduğu gibi kabul etmek 2-hayatın ağırlıklarına/zorluklarına Rıza göstermek 3-hayatın ıslahına çalışmak
Yeter ki!
Kararmış gümüşler, göz alıcı parlaklıktaki gümüşlere dönüşebilir, yeter ki parlatmak için çabalayın…
Enformasyon Toplumu
Malumat edinme konusundaki aşırılık bilginin ortaya çıkmasını sağlamaz. Enformasyon toplumu bir yaşantı toplumudur yaşantıda toplamacı ve kümülatiftir.
Reklam
Tüketmek…
Bugünün toplumunda giderek artan hayal kırıklığının esas sorumlusu yükseltilmiş fantaziler değil bilakis daha yüksek beklentilerdir .
Tüketim nesnesi; arzulayan özne
Tüketim kültürünün arzu ve hayal gücünü uyardığı söylenir. Kültür bugün agresif bir şekilde bu ikisinin kullanılmasını ve insanların, gündüz düşlerinde kaybolmasını talep etmektedir. Bugün de internet modern öznenin arzulayan özne olarak, deneyim özlemi çeken, şeylerin veya yaşam biçimlerinin hayalini kuran ve bunları hayali ve sanal bir ortamda deneyimleyen bir özne olarak konumlanmasına katkıda bulunmaktadır. Hayalgücü her şeyden önce tüketim malları piyasası ve kitle kültürü tarafından belirlenmektedir.
Savaş
…Bütünü herhangi birisinin anlayabileceğinden daha fazla keder yansıtan küçük küçük parçalara ayrılmış sınırsız yas yüzünden; bir koca ve iki erkek kardeş için siyahlara bürünmüş kadın gibi yüz binlercesi, milyonlarcası tarafından sessizce katılan bir yük, her bir acı, başka türlü de sonuçlanmış olabilecek özel, dallı budaklı, tutkulu bir aşk hikayesi.
Sayfa 134Kitabı okudu
Yıllarca terketmeyi sürdürdüm: adresleri, işleri, arkadaşları, sevgilileri. Hafifletilemez, çocukça ait olmama duygumu, başka birisinin anne babasıyla arkadaşlık kurarak ara sıra uzaklaştırmayı başardım. İçeri davet edilir, hayat bulur, sonra terk ederdim.