Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar sabırsızdır ve sahip olmaya hakları olduğunu düşündükleri şeyleri evrenin, kendi ev frekansı aracılığıyla, özgürce kendilerine sunmasına izin vermektense, çabalarıyla almayı denerler. Ruha karşı çalışmaktansa ruhla birlikte çalışmanın daha az enerji gerektirdiğini farketmezler _ ve kimsenin avantaja ihtiyacı yoktur çünkü hepimiz frekans ilkelerine eşit erişim aracılığıyla doğduk.
Geçtiğimiz yıllarda yapılan sinirbilim ve davranışsal ekonomi gibi alanlardaki araştırmalar, biliminsanlarının insanların işletim sistemine erişim sağlamasına ve özellikle de nasıl tercih yaptıklarını daha iyi kavramalarına imkân tanıdı. Ne yiyeceğimizden tutun da kiminle çiftleşeceğimize kadar verdiğimiz türlü kararın, gizemli bir özgür iradeye değil olasılıkları bir salisede hesaplayan milyarlarca nörona bağlı olduğu ortaya çıktı.
Reklam
Empati kurabilmek için kendi duygularına erişim bir önkoşuldur ve çocuklarının yerine kendini koyamayan anne babaların, aslında kendi duygularına erişimi kısıtlıdır.
"Geçtiğimiz yıllarda yapılan sinir bilim ve davranışsal ekonomi alanındaki araştırmalar, biliminsanlarının insanların işletim sistemine erişim sağlamasına ve özellikle de nasıl tercih yaptıklarını daha iyi kavramalarına imkan tanıdı. Ne yiyeceğimizden tutun da kiminle çiftleşeceğimize kadar verdiğimiz türlü kararların, gizemli bir özgür iradeye değil olasılıkları bir salisede hesaplayan milyarlarca nörona bağlı olduğu ortaya çıktı. Yere göğe sığdırılmayan "insanı sezgiler" esasen "örüntü tanıma" yetisidir."
Doğada bir ağ vardi. Her canlıyla arasında bir bağ vardı. Frekansını biraz yükseltmek isterse ya bir ağacın altında oturur yada bir ağaca bakarak kendini agacin yerine koyardi. Algısı degisiverirdi. Acaba atı ve tayi cagirabilir miydi. O yürekle kabin manyetik alanı zihnin manyetik alanindan daha genisti kalbin erişim potansiyeli zihinden kat kat fazlaydı. Gözü kapalı dönüşürken gelen bir darbeyi hisseden zihindi oysa şimdi vuslata kalbiyle erisiyordu. Bunu anladı. Sistemi kapadı. Düşünmeyecekti..
Sayfa 161Kitabı okudu
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi (1789)
I İnsanlar eşit doğar. II Devletler insan haklarını korumak için vardır. III Egemenliğin temeli, esas olarak ulustadır, kilise veya monarşide değil. IV Özgürlük başkalarına zarar vermeden istediğini yapabilmektir. V Yasa sadece topluma zarar verebilecek eylemleri yasaklar. VI Bütün yurttaşlar demokratik sürece katılma hakkına sahiptir. VII Yasaları çiğnemedikleri sürece hiç kimse yakalanamaz ve tutuklanamaz. VIII Keyfi ve lüzumsuz cezalandırmalar yasaktır. IX Her insan suçlu olduğuna karar verilinceye kadar masumdur. X Hiç kimse inançları nedeniyle sorumlu tutulamaz. XI Herkesin özgür ifade ve özgür basına erişim hakkı vardır. XII Ordu sadece idarecilere değil, tüm vatandaşlara hizmet verir. XIII Gelir vergisi zorunlu kılınmıştır. XIV Bütün yurttaşlar vergilerin değerlendirilmesi ve kullanımında söz hakkına sahiptir. XV Tüm kamu görevlileri doğru ve kamuoyuna açık kayıtlar tutmalıdır. XVI Anayasa hukukun egemenliği ve kuvvetler ayrılığına dayanır. XVII Bireysel mülkiyet hakkını tanımlar.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
"Geçmişte sansür bilginin akışını engelleyerek işliyordu. 21. yüzyıldaysa insanları gereksiz veriye boğarak işliyor. Dikkatimizi neye odaklayacağımızı bilmiyor ve zamanımızın çoğunu tali konuları araştırarak ve tartışarak geçiriyoruz. Kadim zamanlarda güç sahibi olmak, veriye erişim yetkisine sahip olmak demekti. Bugünse güç, neyi görmezden geleceğini bilmek demek."
Sayfa 414 - Kolektif YayınlarıKitabı okudu
Yolculuğu kelimenin tam anlamıyla bir serüven olacaktı; her şeyi değiştirecek destansı bir yoldu çıktığı. Kendi bakış açısına göre, son dört yılını anlamsız ve külfetli bir sorumluluğu yerine getirmek, yani üniversiteden mezun olmak için boşa harcamıştı. En nihayetinde kimseye borcu yoktu ve anne babasıyla akranlarının boğucu dünyasından azat olmuştu. Onların tecrit, güvenlik ve maddi erişim dünyasından... Varoluşun ham nabzından koptuğunu acı içinde hissettiği yerden çok uzaktı. Atlanta'dan çıkıp batıya yöneldiğinde sınırsız deneyimler içinde dilediğince kaybolabileceği, bütünüyle yeni bir yaşam yaratmak istiyordu. Hatta önceki yaşamından kopuşunu sembolize etmek amacıyla kendine yeni bir isim de bulmuştu. Bundan sonra Chris McCandless diye biri olmayacaktı. O, artık kendi kaderinin efendisi olan Alexander Süperberduş'tu."
Sayfa 31 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Geçtiğimiz yıllarda yapılan sinirbilim ve davranışsal ekonomi gibi alan­lardaki araştırmalar, bilim insanlarının insanların işletim sistemine erişim sağlamasına ve özellikle de nasıl tercih yaptıklarını daha iyi kavramaları­na imkan tanıdı. Ne yiyeceğimizden tutun da kiminle çiftleşeceğimize ka­dar verdiğimiz türlü kararın, gizemli bir özgür iradeye değil olasılıkları bir salisede hesaplayan milyarlarca nörona bağlı olduğu ortaya çıktı. Yere göğe sığdırılamayan "insani sezgiler" esasen "örüntü tanıma" yetisidir. İyi şoför­lerin, bankacıların ve avukatların trafik, yatırım ve müzakere konularında sihirli sezgileri yok; yaptıkları şey tekrar eden örüntüleri idrak ederek dik­katsiz yayaların, uygunsuz kredi talebinde bulunanların ve yalancı hırsızla­rın farkına varıp bunlardan uzak durmaya çalışmak.
Bir petrol sahasını sondajladığımızda, bin yıllar içinde orada depolanmış büyük bir organik madde rezervine erişim sağlamış oluruz. Bu rezervi gömülü olduğu yerden çıkarırız. Ve çıkan petrolü (ya da kömürü veya gazı) yaktığımızda da içindeki karbonu, karbondioksit halinde atmosfere salarız. Bu bilindik manada kirlilik değildir. Karbonmonoksit kirliliktir, gereksiz bir yan üründür. Temiz yakıtlı bir makine çok az karbonmonoksit salar. Karbondioksite gelince, temiz yakıtlı bir makine, T model motordan daha masum değildir. Harcadığı her bir galon benzinde üç kiloya yakın karbonu, karbondioksit halinde salıverir. Bir yüz yıllık süre boyunca makinelerimiz ve yakıtları, uzunca bir süredir gömülü olan karbonun çok büyük bir kısmını serbest bırakmış durumda.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.