KÖR HAT
Buzlar önce bardaklarda eriyor
Sonra dudaklarda biraz kaypak
Isı gene düştü
Geceydi--üşüyerek uyanmak
Yaklaşınca bir yakın başkasıyla olan
Geliyor özlemlerde akla
Erken saatlerinde sabahın park--
İnsanın her zaman bir anlayanı olsa.
İçlerinde hiçbir yük büyüklenenler
Bencil camında aldanışın
Çekildi kör hatta gecede boş trenler
Geçiyor tünellerden dolu katarı aşkın.
Ilık soluklardı ne çabuk gökte
İbikus turnaları
Isı gene düştü, yakın bir yerde
Hemen de kar mı?
(Yeni Dergi, 39, Aralık 1967)