"Ermenilerin İstanbul'daki sultanlar tarafından çok kötü idare edildiklerinde şüphe yoktur.Ne var ki, aynı şey Türkler için de varitti. Osmanlı İmparatorluğunun problemi de zaten bu kötü idareden doğmakta idi ve bu problem bir Ermeni meselesi olduğu kadar bir Türk meselesi idi.
Korgeneral Alpdoğan, Merkez Ordusu Kurmay Başkanı'yken Merzifon'da Amerikan Koleji'nde arama yaptıklarını, silah ve cephane bulduklarını anlattıktan sonra şu olayı aktardı: "...Asıl şayanı ehemmiyet olan (önem verilmesi gereken), Kolej müdürünün masasının gözünde bulunan bir rapordur. Bu raporda Anadolu'da Amerikan nüfuzunun temini için Ermenileri ele almak, 'Kürt ve Kızılbaş kanı Ermeni kanıdır' diye bunları Türk camiasından koparıp Ermeni camiasına yamamak istemiş olmalarıdır."
Sayfa 100 - UMAG Yayınları 50. BaskıKitabı okudu
Reklam
23 Nisan 1915 Ermenilerin her yıl kıyım tarihi diye gösteriler yaptıkları 24 Nisan elebaslarinin tutuklandığı gündür. Olaylar gelişecek ve hükümet Doğu Anadolu' daki Ermenilerin kuzey Suriye'ye göç ettirilmelerine karar verecektir. K.Gurun Ermeni dosyası
Sayfa 605 - bilgiKitabı okudu
On yıl önce Meksika'da, kişinin kendi evinde doğması, kendi evinde ölmesi ve bir arkadaşının mezarı yanına gömülmesi son derece normal bir yaşam düzeneğiydi. Kişinin sadece ruhsal ihtiyaçları kilise kurumu tarafından giderilirdi. Şimdi ise yaşamın evde başlayıp evde sona ermesi sefaletin ya da çok özel bir imtiyazı işareti haline gelmiştir. Hayatın sona ermesi ve ölüm, doktorların ve cenaze teşrifatçılarının kurumsal idaresi altında gerçekleşmektedir.
Türkiye ‘de hürriyet aşkı o kadar köklüdür ki Murad’a erişmek için onun gölgesi bile kafi gelmiş ve nice şehitler verilmiş hürriyet ideali ile Avrupa’ya kaçan bir çok Jön-Türk Sultan Hamid istindatına karşı Rum Ermeni ve Bulgar komitacıları ile iş birliği yapmışlardı.Çünkü bu kahramanların hürriyet aşkı insanlık ideali ile birlikte gelişiyor ve milletlerin istiklalini de içine alıyordu. Bu sebepledir ki Jön Türkler Teselya harbinde Osmanlı imparatorluğunun yenilmesi ve o sayede hürriyet güneşinin doğması için küçük Yunanistan’ın zaferinede himmet etmişlerdi
Sayfa 239 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
"Üçüncü Ağrı Harekâtı" 7 Eylül günü başladı ve bir hafta sürdü. Ayaklanma sırasında İngiltere'nin Tebriz'deki Başkonsolosu Stonhope Palmer'dan Londra'ya, Dışişleri Bakanlığı'nda Sir Clive'ye gönderilen 11 Ağustos 1930 gün ve 145 sayılı gizli raporda ünlü İngiliz casusu Albay Lawrence'ın Kürtlere yardım ettiği bildiriliyordu. 28 Haziran 1930 günü Tahran'dan Askeri Ateşe R. Dodd, Ermeni Ruben Paşa'nın, İngiliz Büyükelçiliğine başvurarak Kürtler için silah istediği haberini vermişti. General Salih Omurtak'ın yönettiği harekat sonunda ayaklanma liderlerinin bir kısmı öldürüldü. Üç yıl süren Ağrı Ayaklanması 14 Eylül 1930 günü bastırıldı. 8 Ekim günü "Pülümür Harekâtı” başladı. 14 Kasım günü bu harekat da tamamlandı.
Sayfa 26 - UMAG Yayınları 50. BaskıKitabı okudu
Reklam
192 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.