Yine bir Şair'ül İslam klasiği... "Velayet Yolu 1 "...
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi Velayetin, veliliğin, evliyalığın, Allah dostluğunun anlatıldığı bir kitap.
Yazar tartışmalı bir konu olan evliyalığı anlatırken öncelikle Allah dostluğu diye bir şey var mı yok mu? onu ele alıyor. Kur'an'dan ve hadisten getirdiği deliller ile Allah dostluğu kavramının İslami ve doğru bir kavram olduğunu ispat ediyor.
İkinci aşamada her mümin aynı düzeyde Allah'a dost mudur? Yoksa Allah dostluğunun dereceleri var mıdır? konusunu ele alıyor. Allah dostluğunu yine Kur'an ve hadisten getirdiği delillerle umumi ve hususi dostluk olmak üzere ikiye ayırıyor ve velayet kavramını sağlam bir temel üzerine oturtuyor.
Nefsin mertebelerinden, nasıl Allah dostu olunabileceğinden, Allah dostlarının özelliklerinden ve tasavvufi anlamda daha bir birçok konudan bahsediyor. Tüm bu konuları şairliğin verdiği akıcı bir üslupla anlatan yazar zaman zaman şiirlere müracaat etmeyi de ihmal etmiyor.
Tasavvufa ilgisi olanların mutlaka okuması gereken son derece ilmi bir eser. İyi okumalar dilerim.
Velayet Yolu 1Şair’ül İslam Yunus Kokan · Kutlu Yayınevi · 20201,001 okunma
Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.
Mâide Sûresi ﴾89 âyet meali﴿
Anlatıldığına göre Yahya el-Bekkâ rüyasında Rabbini görür ve O’na der ki: “Ya Rabbi, ne zamandır sana dua ediyorum ama bana icabet etmiyorsun.”
Bunun üzerine Rabbi şöyle buyurur: “Ey Yahya, ben senin sesini duymayı seviyorum.”
...Güzel konuşuyor dedirtmek için uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik etmek için lügat paralayanlar, en sevmediğim ve kıyamet günü bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir.
(Tirmizî, Birr, 71)