#Gezi, Bu Toplumun Vicdanıdır! "#Gezi Direnişi" milyonların ağacına, toprağına, doğasına; eşitlik, kardeşlik, barış ve adalet duygusuna sahip çıkma mücadelesiydi. Bu mücadeleden korkan muktedirin; adaleti, yargıyı sopa olarak kullanması kabul edilemez. #Gezi'yi savunuyoruz, hepimiz oradaydık. Hesap soracağız. Yaşasın Gezi Direnişimiz!.. #Geziyisavunuyoruz #Gezi9yaşında
18 yıl saçbaş yolarak doktor olan biri ile 12 yıl eli g*t*nde gezerek sonra kasiyer olan birini eşit tutamazsın bu adaletsizlik olur. bunun gibi farklı örneklemelerde eşitliği istemek haksız ve bencilce bir yaklaşımdır. eşitlikten ziyade herkes hakkettigi hayatı adil bir şekilde yaşamalı. liyakat usulü ne kadar çabalarsan o kadar almalısın.. Cinsiyet yaş statü ekonomik durum, kimse kimseyle eşit değildir. Hickimsenin de birisiyle eşit olmasına gerek yoktur. Sizin isteyeceğiniz eşitlik değil hakkınız olmalıdır. Eşit şartlarda yarışmak değil hakkettiginiz şartlarda yarışmak istemelesiniz.
Derunkitap
Derunkitap
Reklam
Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir. Aristoteles
eşitlik mi adalet mi
Çağdaş Zekatçılar
Bildiğimiz gibi, şekilci İslamiyet anlayışına göre İslam’ın beş şartı vardır. Bunlardan biri de zekâttır. Ve kısaca zekât, malının ya da varlığının kırkta birini yoksullara verilmek üzere bağışlamaktır. İslamiyet bu kurumuyla fakirler lehine bir iyileşme yaratmak istemiştir. Bir bakıma Ortaçağ’a özgü bir sosyal devlet uygulaması getirmiştir. Fakat
“Ferdî ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliği, hakkaniyet ve eşitlik esaslarına uygun şekilde davranmayı sağlayan ahlâkî erdem” anlamına gelen adalet, sosyal hayatın en önemli denge unsuru ve teminatıdır. Bu sebeple Allah Teâlâ müminlere adaletle şahitlik etmelerini, herhangi bir topluma karşı besledikleri öfke yüzünden onlar hakkında adaletten ayrılmamalarını emretmiştir. Âyet-i kerîme, insanların Allah katında en üstün değer olan takvâ (Hucurât 49/13) faziletine erebilmeleri için adaletli olmaları ve düşmanları hakkında kalplerinde besledikleri öfkenin onlara karşı haksızlık yapmalarına sebep olmaması gerektiğini bildirmektedir. Müminler, haksızlığı ortadan kaldırarak yerine hakkı ve adaleti getirmek, bu husustaki faaliyetlere katkıda bulunmakla mükelleftirler.Kur’an’ın ana maksatlarından biri de adalet ilkesine dayalı ve hukuka güvenin hissedildiği bir sosyal düzen kurmaktır (adalet hakkında bilgi için ayrıca bk. Nisâ 4/58; A‘râf 7/159, 181; Nahl 16/90).
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.