Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik ya da Ölüm; en sonuncusu, gerçekleştirilmesi en kolay olanıydı, "Yaşasın Giyotin!"
Bölünmez ve Tek Cumhuriyet.Özgürlük,Eşitlik,Kardeşlik ya da Ölüm!
Nefret ediyordu şu "karı, koca" lafından da. Nasıl çirkin nasıl feodal tabirlerdi öyle! "Eş" en güzeliydi. Eşte bir eşitlik eşitleme hali vardı. Hadi onu geçtik bir de "Herif, hatun" dedikleri vardı ki insanı insanlığından utandırır türden yani.
Sayfa 82Kitabı okudu
Komünizm insanlar eşitlik adına köleleştirmişti, kapitalizm de ekonomik özgürlük adına köleleştiriyor. Dün olduğu gibi bugün de Tanrı mağluplar için bir sığınak, başvurulacak son mercidir.
Sayfa 443Kitabı okudu
Hukuk asla zerre ka-
dar eşitlik getirmemiştir ve en çok saygı
duyulan kararlar bile, adaletsizlik için gün-
lük vasıtalardır.
Eşitlik<Zaman<Adalet
Eşitliği bilirim de adalet; zaman kavramından bir tık daha uzak, anlaşılamaz, tarifsiz ve buna mukabil kontrol edilemez geliyor. An adalete tabii, adalet zaman kavramını sarıp sarmalıyor da diyebilirim. Zaman kavramından bağımsızlaşamayan bizler için adaletin tecellisini kendinde görmek her ne kadar bir ilizyonsa, bir başkasından ya da kurumdan beklemek de bir o kadar masum bir aptallık oluyor. "İsyanın kime dostum? Hiç kimse o kadar aziz olamayacak" diyerek affettim..
Zalimlerin Zulmü İle Savaşım
Servete esaret yerine gücün dayatmalarına karşı kendimi cesarete dayadım.
Birkaç holdingin bir ulusun haklarını servet olarak kasasında güçlü bir tehdit olarak toplaması yerine, herkes yararına servetin devlette toplanması gerektiğini savundum.
Kimsenin midesinin kimseden büyük olmadığına, yaratanın bir eşitlik anlayışı olduğuna inandım.
Saklı niyetli siyaset, din ve ideoloji yerine doğayı bu talana karşı korumak adına doğanın samimiyetine inandın.
Doyumsuz, nefsinin esiri olmuş bir şeytanlık yerine us ve duyunca sığınarak insanlığı savunmak adına zulmün karşısına bu sebeple ilmi bir sır ile çıktım.
Önder Karaçay
- Eşitlik, kardeşlik, hürriyet ha? Öldükten sonra bile eşitlik yok! Zenginleri süslü mezara gömer; bizi de adi bir çukura atarlar! Ah, dünyayı içindekilerle birlikte yiyesim geliyor! Hayır, hayır! İçindekilerle birlikte ateşe veresim geliyor! Bütün insanlardan nefret ediyorum.
Necmettin Erbakan
"Doğu bloğundaki kadın düşündüğüm zaman hatırıma, bir hadde makinesinin başında dantel içinde en ağır hizmetli çalışan, yorgun bir kadın tipi görüyorum. Batı'daki kadını düşündüğüm zaman eşitlik adı altında, erkek kadar çalışan, kendi tabiatına uygun olmayan bir muameleye tâbi tutulan mutsuz bir kadın görüyorum. İslam'daki kadını düşündüğüm zaman ise cenneti bile ayaklarının altında tutan bir varlığı görüyorum."
Sayfa 87 - MGV YayınlarıKitabı okuyor
adâlette esas olan ve yapılması gereken, eşitlik değil, hak edilenle hak edene verilen arasındaki dengedir. Ancak bu denge bazen eşitlikle de sağlanabilmektedir.
Sayfa 185Kitabı okudu
İnsanın biyolojik çeşitliliğini eşitlik adına göz ardı etmek sadece zarar getirir. İnsanın biyolojik çeşitliliğini yok saymak eğitim tıp ve başka birçok insani girişimin önünde engel oluşturur.
