Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
Benim de umutlarım vardı eskiden
Güneşin doğmasını bekledim kaç yıl
Nasıl hayaller içinde bilsen nasıl
Acırım o zamanlara, geçip giden..
Beklediğim güneş doğmadı bir türlü
Gitgide uzaklaştı benden ışıklar
Ömür geçti sabah oluncaya kadar
İçimde ümitler, teselliler öldü
Bir gün baktım ki çevrem bütün karanlık
Geceyi üstüme gömlek gibi giydim
Ve çaresiz bu kadere boyun eğdim
Her yerde, her mihnete alıştım artık
Mutluluklar ve sevinçler benden uzak
Biliyorum; o güneş hiç doğmayacak
Var olsunlar yine bu akşam
Şereflendirdi şairler masamızı
Kurduk mehtaba karşı çilingir soframızı
Akşam yine akşam
Ve başta Ahmet Haşim Bey
Yorgun gözlerinde melâl ü gam
Bir yanda Cahit Sıtkı
İlk sevgiliyi almış Beşiktaş'tan
Sesleniyor Abbas'a
-Haydi Abbas vakit tamam
Karşısında Veli'nin oğlu Garip Orhan Veli
Yine tarifsiz kederler
Ne zaman seni düşünsem;
Bir keder basar içimi, kapkara...
Aklıma o eski günlerimiz gelir,
Ağlarım sensiz geçen dakikalara.
Ne zaman seni düşünsem;
Gözlerimden bir hüzün bulutu geçer.
Beni mahkum etti sensizliğe.
Bu nasıl bir ömür, bu nasıl kader?
Ne zaman seni düşünsem;
Demir atar içime özlem yüklü bir gemi.
Rıhtımda seni arar gözlerim, bulamaz
Yokluğun yine zindan eder her gecemi.
Ne zaman seni düşünsem;
Can verir denizlerimde martılar.
Omuzlarımda hıçkırır bir kadın,
Dudaklarında unuttuğumuz şarkılar.
Ne zaman seni düşünsem;
Seninle uçup gider en güzel zamanlarım.
Bu kocaman, bu hissiz, bu sefil dünyada
Sensiz yaşanmıyacağını anlarım
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir işik mi yanar?
Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var;
Kiyisindaymiş gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limaninda
Firtinalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yaninda...
Hiç yumma gözlerini, işigin eksilmesin,
Gündüzüm aydinligim, ipek böcegim benim!
Güz bahçemde açilmiş o son çiçegim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayirma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansiz, o kuytu gözlerini.