Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra Kılıç Türedi

Esra Kılıç Türedi
@esrakilict
Okur Yazar Öykü
Öğretmen
111 okur puanı
Ekim 2016 tarihinde katıldı
Denge
... Aşkım da değişebilir gerçeklerim de Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yangelmişim diz boyu sulara Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum Hiçbirinizle dövüşemem Benim bir gizli bildiğim var Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Ben tam kendime göre Ben tam dünyaya göre Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Reklam
Kırık Kalemler Dükkânı şöyle başlar: "İnsan, yüz ölçümleri daralan şehirlerde yaşamamalıymış. Anladım."
... sonra kuyu kuyu dolaştığım mahcup sular söyledi yüzünüze güller üzgün evler bozuk rüyalar aslında bana herkesin uzağı var dendi herkesin uzak adında bir masalı inandım dedim mutlaka masaldır bazıları ... yok yok sonra muhakkak ruhum yırtıldı benim aklım yırtıldı da bunu sular söyledi doğru yukarıdan aşağıya düşen şeylere denirmiş zaten dünyaya masalını düşmeye gelirmiş insan umur derdik buna artık kalmadı sonra sonra anladım insan ancak güzel bir acıyla kalabilirmiş dünyada bazen gidilirmiş gitmekle ilgili şiirler okunurmuş ya da sonra uyandım başkasının ayaklarıyla devam ettim dünyaya
Seyyidhan Kömürcü
Seyyidhan Kömürcü

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... artık öyle açık ki kuşkuya yer yok acıya hep yer vardır aramızda dört cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi bozuk paraları da umutsuzluğu da aynı kolaylıkla tutmuş gibi olurum güneşin yedi renk ayasını biliyor musun güçlü dağları görmenin zamanıdır şimdi bir bağırsan çok iyi biliyorum ya da üst üste silah atsan kent tepinir belki bütün kuşlar uçar belki değil mutlaka ama bir tanesi mutlaka kalır.
Turgut Uyar
Turgut Uyar
O büyük ve muazzam zamanda unuttum Kanatlarım çok oldu üşüyor benim Bu beyaz ıssızlıkta göğsüme düşüyor Bu yüzden eğik boynum. Bir kuşun anısı kalmış bende, saklı Bundan gözlerimdeki kayalık, içimdeki serseri buzullar Dürtme içimdeki narı Üstümde beyaz gömlek var.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
Reklam
kanatlarını bembeyaz çırpıyor kuşlar bir kadın vuruyor kuşlara kendini vuruyor vuruyor kanatıyor belki...
İsmet Özel
İsmet Özel
Susarak anlattım bütün gizliyi. Sakladım duygumu ben konuşarak. Bir acı tarlası sessiz yüzünde, Aşkı yürürlüğe koyma savaşı. İçimde bir düzen kaynaşmaktadır. Büyük ve çekingen bakışlarından. En iyi anlatış artık susmaktır, Anladım bunu ben, seni bilince. Gel denize yaslan yalnız denize. Sırrını denizler taşır insanın. Zaman bir hızdır ve yıldızdır akan, Esneyen günler ve gece üstünden. Bir uyku bölmezse anılarımı, Korkarım çıldırtır bu hayal beni.
Akif İnan
Akif İnan
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor Yüreğimde kuruyan bir ırmağın yatağındaki boşluk Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların üstünde Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık. Dostlar da çekilip gidiyorlar hayatımdan Yürüdükleri yollarda arıyorum anları, Sevdikleri kıyıların gözlerinde Kendi sularınca boğulan bir denizim ben Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu? Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim? Aylardır önünde durduğum bu dipsiz uçurumu?
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
İki kalp
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmış göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Cemal Süreya
Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara tek yaprak bile kımıldamıyor nedense ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor kanımın pıhtılarında güllerin serinliği ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük
Ahmet Telli
Ahmet Telli
Reklam
şüphemden başka güveneceğim hiçbir duygum kalmadı artık ayaklanmaya hazır bir suskunluğu tedirgin ettiğim sabahlar güneşi ve Allah’ı alnıma sürüyorum keşke bir ihtimal daha olsaydı diyorum bir ihtimal; bize sabahın bir an önce olmasını istetecek kadar coşkun ve yaşıyor oluşumuzun intikamını en yakınımızdakilerden alacak kadar karışık. olmuyor
Bülent Parlak
Bülent Parlak
Benden daha ne olur, yürür yalan söylerim bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken attığımda o oku ben atmadım sen attın Rab bu nasıl denizdir yüzme bilen kuşu yok içimde acır bir şey bu göğsüme ne kattın anlar gibi olmuştum yetmiş üçte bir cuma attığımda o oku ben atmadım sen attın Geçer gider hacegân ve ahûlar ve zaman acır bir şey içimde bu göğsüme ne kattın bilmem değmişse bile ağa yahut karaya attığımda o oku ben atmadım sen attın.
Süleyman Çobanoğlu
Süleyman Çobanoğlu
Bana Sonu gelmeyen bir sallantı gibi davranan Bu dalgınlık Yaşıyorum zannet diye gözlerimi Kıpırdatmayı gösterdi Nereye döküldüğüm konusuna gelince Kederli ve sigara yakmayı gerektiren bir konudur bu Ben aşktan bahsedince şaşıran Ve şaşırdığını gizleyenlerin Buruşuk yüzlerine Sadık kalmayı öğrettim Yanımızda Günahı yokken bağışlanmayı dileyen Bir çocuğun elleri. İşte o zaman en çok o ellerden utandım
Bülent Parlak
Bülent Parlak
Bitince Yine Bitmeyen
Yara kapanmadı, sadece çürüyor Gözümün kesmediği, Aşılması gereken bir ırmak gibiydi Her akşam eve dönmek Kabullendikçe biraz daha mağlup olanların Birbirlerini teselli etmelerinin arasından geçerken En çok orada Uzak durdum kendimden İş işten geçince anladım Tehlikeli bir merhametin başımıza açtığı belaları
Bülent Parlak
Bülent Parlak
Biz ki uçurum gecesindeyiz şimdi Önümüzde kuşkunun namluları Arkamızda bizi koşturan duygular Ne lambalar açık Ne kitaplar Nerdesiniz ey güzel umutlar Çiçek umutlar gelecek umutlar Yarım kalmış şiirler gibi gece Ay da tükenmiş yıldız da Başka çaresi yok yürümenin Tutuşturup yüreğimizi Bir kandil yakıyoruz bağrımızda Acımız da diniyor ağrımız da
Adnan Yücel
Adnan Yücel
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.