Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku
Kaldırımlar. (I-II-III)
sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. yolumun karanlığa saplanan noktasında, sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; biri benim, biri de serseri kaldırımlar. içimde damla
Reklam
Yağmur
youtu.be/hYumJj0w8qQ?si=... Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat.Yıllardır bozbulanık suları yudumladım, Bir pelikan hüznüyle
Yağmur Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır bozu bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni
KALDIRIMLAR 1
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku
Anne Sexton / Yıldızlı Gece Şiiri
Şehir yerinde değil, sıcak gökyüzünde boğulan bir kadın gibi yükselip kayan karaşın bir ağaç dışında Şehir sessiz, kaynıyor gece onbir yıldızla Ah! yıldızlı yıldızlı gece! Ben böyle ölmek istiyorum Hareket halinde. Her biri canlı Ay bile esniyor turuncu rengiyle sürmek için çocukları, bir tanrı gibi, gözünden Yaşlı ve esrarlı bir yılan yıldızları yutuyor Ah! yıldızlı yıldızlı gece! Ben böyle ölmek istiyorum: Atılıp kollarına gecenin canavarının O büyük ejderha tarafından yutularak Hayatımdan kopmak istiyorum, izsiz işaretsiz Ne bir dans Ne bir ağlama.
Reklam
İsyan edebilen varlık: İnsan, aynı zamanda isyan edebilen bir varlıktır. Bu onun hem iyilik- lerinin hem de kötülüklerinin bir göstergesidir. İsyan hem oluş ve eriş hem de ölü ve tükeniş getirebilen esrarlı kav- ramdır. Âdem de isyan etmiştir (bk. Bakara, 37; Taha, 122), İblis de... Ne var ki Âdem'in isyanı varlık sırlarının
Siyah belki aldatır içindeki beyazı Talihin aynaları kırıyorsa,hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel,bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su taşırım Senin kalbinde kahra gülümseyen bir sancı Ben kalbimi dağların derdiyle paylaşırım Bilmem neyi aradım bir ömür kuşlarında Binbir gece yürüdüm hangi muamma için Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Şimdi kaf dağıdır benim adım, bir o kadar uzak bir o kadar heybetli... Çehreme yansıyan hilal, damıtılmış ömrüme ne fısıldar. Hangi rüzgarın savrulmasıyım bilmem, çağın nal sesini duymaktayım. Burnumun direğini sızlatan bu mana; Gönlümde kabaran senin adın! Senin adın! Eyy... Kırgın bir o kadar umutlu Kudüs... Bakma öyle bir-kör düğüm gibi
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat. Yıllardır bozbulanık suları yudumladım, Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları, Yağmur, seni bekleyen bir
Reklam
Siyah belki aldatır içindeki beyazı Talihin aynaları kırıyorsa, hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel, bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su taşırım Senin kalbinde kahra gülümseyen bir sancı Ben kalbimi dağların derdiyle paylaşırım Bilmem neyi aradım bir ömür kışlarında Binbir gece yürüdüm hangi muamma için Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin
Nurullah Genç
Nurullah Genç
279 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.