Herkese Merhaba,
Serinin 4. Kitabını okuduk, hayırlı ugurlu olsun. Beni baya şaşırttan bir kitap oldu. Şaşırtma nedesi ise; kitabın güzel olmasıydı. İlk üç kitap, özellikle 1. Ve 3. Kitap vasatlığından altında olunca 4. Kitaba karşı beklenti olmuyor. Beklentilerim olmayınca bide beğenince mutlu oluyorum.
Kitabımıza gelirsek; 1. Kitapdaki
Bu kitabı okuduğumuzda lisede yurtta kalıyorduk. Bir gece yarısı arkadaş kitabın etkisinde kalıp rüya görmüş sanırım. Korkula beni uyandırıp "kalk, kalk Amerika Türkiye'yi işgal etti"diyerek bağırmıştı. Bu da kitapla ilgili böyle bir anı
Sicilya Konuşmaları
Helikopter Yayınları, s.29-32
“Aslında kendime karşı utanç duymamı gerektiren belli bir şey de yok,” dedi. “Hiçbir şey. İçimi dökmek için konuştuğumu da sanmayın. Ama insanlığı düşününce rahatım kaçıyor.”
Taptaze bir vicdanı olmasını istiyordu -kendisi böyle diyordu: Taptaze, öyle bir
"Kalbinle aklın arasındaki savaşı, gerçekten aklın mı kazandı?" diye sordum.
Bir asır kadar uzun hissedilebilecek saniyeler boyunca yüzüme baktı. "Benim kalbimle aklım arasında bir savaş yok Nazlı," dedi. Gözleri gözlerime bir asır boyunca mühürlü kalacakmış gibi hissediyordum. "Benim savaşım Bora ve Kara arasında," diye devam etti. Gözlerine, parıl parıl parlayan kıvılcımı görmemi engelleyen gri bulutlar yerleşti. Bakışlarını arabanın ön camına çevirdi ve birkaç saniye orada oyalandı. Sonra yeniden iyice dumanlanmış, sise maruz kalmış ve kapkaralığını sekteye uğratmış gözlerini bana çevirdi. "Kalbindeki savaşı ben kazanmamalıyım Nazlı... Başkasının kazanmasına da izin vermem. Orası bomboş kalmalı. Ne ben olmalıyım, ne de bir başkası. Ben, bencil bir adamım," dedi.