İtalyan yazar Luigi Pirandello özellikle oyun yazarı olarak tanınmıştır. Roman ve kısa hikâyeleri de olan yazar, 1934 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almıştır. Okuduğum bu kitap 1925-1926 yılları arasında son ve en önemli romanıdır.
Karakterimiz Vitangelo Moscarda, yirmi sekiz yaşında, ayna karşısında bütün olağan haliyle kendisine, aslında o yaşına değin gördüğü fakat dikkat etmediği kendisine bakarken karısının gayet sıradan, fakat yine yalnızca o ana değin sıradan olan uyarısıyla burnunun hafifçe sağa doğru eğik olduğunu söylemesiyle olaylar başlamaktadır. Bu andan itibaren kendini sorgulamaya başlayan, kendini tanıdıkça aslında hiç tanımamış olduğunun farkındalığına ulaşan bir kişiye dönüşür.
Aslında kimi zamanlar hepimizin sorguladığı toplumsal roller, dışarıdan nasıl gözüktüğümüz, kendi görüntümüzü görmemizin mümkün olmayışı gibi paradokslarına alaycı bir bakış açısı ile okuyabileceğimiz gayet eğlenceli, bir o kadar da eğitici bir eser "Biri, Hiçbiri ve Binlercesi".
Dostlar demem o ki fazla kasmayalım kendimizi ve "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol" Mevlana'nın dediği gibi. Bu arada sakın #evdekal dıkça kafayı sıyırmayın Genge gibi. :)