"Nerde benim ruhum?" diye sordu Mari. "Geçmişimde. Sürdürmeyi hayal ettiğim yaşamda. Ruhumu nerede bıraktım biliyor musunuz? Güzel bir evim, iyi bir kocam ve işim oldu ve bunlardan kurtulmak istediğim halde buna cesaret edemediğim yerde hapis bıraktım ruhumu. Ruhum geçmişte kalmıştı. Ama şimdi burda, bedenimin içinde hissediyorum onu. ..."
İki kesim de aynı ataerkil düzenin kurbanıdır. Erkeğe de çok şey dayatılıyor ve totaliterce kalıplar erkekler için de öngörülmüs. Ama 'kadını da eziyoruz ister istemez bu düzenin parçasıyız, bunu değiştirmek için biz de bir şeyler yapalım' demekle de eksilmez çoğalır, küçülmez büyür, ezilmez kaldırırsınız a beyler!