Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet, dudaklarımla konuşamıyordum ama şimdi sözlerden daha kalıcı şeylerle konuşacaktım; yazılı sözcüklerle.
Sayfa 16
"Evet, kimse gelmeyecekti. Kimsesiz birinin kimsesi olamazdı ki."
Reklam
Kartalların ikinci hayat öyküsü şöyle: Kartal 40 yaşlarına gelince gagası deforme olmuş, pençelerinin kavrama kabiliyeti zayıflamış, kanatları da ar­tık kendisini taşıyamaz derecede dökülmüştür. Bu durumda bir karar verecektir, ya yaşlandığını kabul ederek ölecektir veya hayata yeniden sağlık ve afiyet ile baştan başlayacaktır. Evet, kelimenin tam anlamı ile yapması gereken ya­şamak mı ölmek mi? Bu yaşam tercihinde olsanız siz ne yapardınız? Yaşamaya karar veren kartal, çok yüksek bir yer bulur, çünkü kendisine zarar verebilecek hiçbir canlı ulaşamamalı, güvende olmalı. Bu yeni yuva hazırlandıktan sonra, ilk iş olarak gagasını kayalara vurarak kırar. 3-4 hafta sonra yeni gagası oluşa­na kadar sadece meyve yiyebilecek, su içecektir. Gagası hazır olunca güçlü gagalarını kullanarak pençelerini kırar, söker, yeni pençelerin gelişmesi için 3-4 hafta daha bekle­mesi gerekmektedir. Kartal yeni pençe ve yeni gagasını kullanarak tüm tüyle­rini yolmaya başlar. Kartal 3-4 hafta sonra yepyeni tüyler ile ikinci yaşamına hazır olarak özgürlük uçuşuna başlar. Bu ka­rar kartala yepyeni bir 40 yıl kadar daha yaşama fırsatı verir. Şimdi bir karar verin, İbn-i Sina'nın dediği gibi yedikle­riniz ilaç, ilaçlarınızın yedikleriniz olduğu bir uçuşa geçin.
evet, sevmenin başlangıcıdır bu belirsiz olsa da yolun sonu sevmektir güzel olan artık düşünmüyorum sonu
Evet, yanılmamıştım. Mr. Brocklehurst’tü bu. Uzun, dar paltosunun bütün düğmelerini iliklemiş, eskisinden daha zayıf, daha dik, sırık gibi duruyordu.
"Diyelim ki... evet, belki namuslu bir insansın, ama namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir? Hatta temiz bir insan..."
Sayfa 261 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bilge neden Nazmi'den ayrıldı? Bilmiyorum Sevgi. Anlaşamadılar herhalde. Garip. Evet garip. İlk tanıdığım gün, kürkünü çıkardığım gün bilseydim ayrılacaklarını... kalbimden ona da bir yaprak açardım. Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
Sayfa 101 - İletişim YayıncılıkKitabı okuyor
Kim, bağırsam, duyardı çığlığımı melek saflarından? Tut ki biri yüreğine aldı beni apansız: Yok olur giderdim daha güçlü varlığının önünde. Evet, güzel dediğin yalnız başlangıcıdır.
Gözlere mâl olan sese tahammülsüzlük
Bir yaz akşamıymış, hava çok sıcakmış, onlar bir kiraz ağacının altında otururken kuşlar çıkıp gelmiş. Omuzlarına tünemiş ve hepsinin gözlerini oymuş. 12 Ne tür kuşlarmış bunlar? Karga ya da kuzgun. Ve onlar da buna izin vermiş öyle mi? Her şey, diyor adam, kaşla göz arasında olup bitmiş. Bu doğru mu, diyor çocuk ve tekrar bize dönüyor. Evet, diyoruz başımızı sallayarak, doğru. Ama neden gözlerinizi oydular ki? Yavrularını öldürdüğümüz için. Neden öldürdünüz yavru ları? Çünkü çıkardıkları gürültüye daha fazla tahammül ede­medik. Ya da en azından tahammül edemeyeceğimizi dü­şündük.
"Evet, evet her gün biraz daha ihtiyarlıyoruz Suvan, her gün biraz daha çöküyoruz. Vakit durmaz ki! Ama boş yere geçirmiyoruz vaktimizi. Önemli olan da budur. Daha dün denecek kadar yakın bir geçmişte biz de birer delikanlıydık.. ne de çabuk geçiyor zaman. Hayat dediğimiz şey çok ilginç ve bizim şimdilerde ondan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Yapılacak çok işimiz var daha ve ben seninle uzun bir ömür geçirmek istiyorum."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.