Sersemce bir başına yürüyorum şehrin ücra kaldırımlarımlarında.
Bütün sokaklar denize çıkıyor, düşüncelerimse hep ona.
Makus duygularımın kurbanı olmuşcasına bir rıhtım arıyorum kendime.
Balıkçı oltalarına takılıyor sevinçlerim.
Sarmaş dolaş oluyorum o vakit.
Birşeyler içimden çekiyor beni acımasızca.
Ciğerlerim kanaya kanaya inliyorum sen diye.
Sevmek acı çekmese,bir kurşun sırtında batıyorum dibe doğru.
Bir akşam üzeri vaktinde.
Sevmek yanmaksa ızgarada yakıyorum sevgilerimi.
Bir şafak vaktinde.
Tuz diye basıyorum içime seni,dahada acıtıyor içimdeki seni.
Şimdi yürüdüğün yollar hep bıçak kesiği.
Sevmelerin bir evcilik oyunu.
Gülüşlerin firar etmiş özgürlüğe koşanlar gibi meçhul.
Sözlerin yeraltından çıkmış en mükemmel hazine.
Ve sen şimdi yağmur olup yağıyorsun şehrime ,düşüyorsun kitabımın sayfalarına.
Gözlerim değiyor sana kelime olup içime düşüyorsun.
Yağmur olup yağıyorsun şimdi saçlarıma, aldırmıyorum ıslanıyorum.
Kirpiklerimden süzülüyor dizlerime düşüyorsun.
Yanık bir boya kokusu olup üstüme siniyorsun.
Ateş olup yakıyorsun içimi, yaktıkça yaralarım kabuk bağlıyor alışıyorum,alıştırıyorsun.
Köz oluyorsun ,köz oldukça olmamı istediğin insan oluyorum.
Evet evet doğru söylüyorsun,biz seninle tersten başlıyoruz Rabinorya..
Mustafa ikiz ☘️