Evlilik ilişkisi bir bahçedir. Çiçek de yetiştirebilirsin, diken de!
Her insan farklı bir aile yapısında yetişir ve günün birinde hayatının geri kalanını geçirmek için bir araya gelip kendi dünyalarını yaşamak istediklerine karar verirler. Buraya kadar her şey normal.
Asıl sorular şimdi başlıyor.
1. Doğru kişi olduğuna emin miyim ve evliliğe bakış açımız olumlu mu?
2. Birbirimizden farklı taraflarımızı kabul ediyor muyuz, bu farklılıkları yönetebilecek miyiz?
3. Aramızda nasıl tartışacağımızı biliyor muyuz, birbirimizi incitmeden tartışabilecek miyiz?
4. Uzun süreli küs kalıyor muyuz?
5. Birbirimizi çekici buluyor muyuz?
6. Aile arası ilişkinin nasıl olacağı, çocuk eğitiminin nasıl yapılacağı, eve girecek paranın nasıl yönetileceği, ev işlerinin kimler tarafından nasıl yapılacağı, boş zamanlarında nasıl geçirdiğimiz, kendimize ait özel zamanlarımız olacak mı..?
7. Arkadaşlığımız, muhabbetimiz iyi mi?
Görünürde her ilişkide konuşulan basit konular gibi görünse de öncesinden konuşulmayıp bazı konuların evlilik sonrasında yapılması maalesef geri dönülmez üzücü olaylarla sonuçlanabiliyor diyor syn Doğan Cüceloğlu. Günümüz toplumunda boşanmaların bu kadar artmasının sebebini sorsak herkes tarafından birçok sebep sayılabilir. Benim bu kitaptan çıkardığım en büyük ödev; öncelikle kendi BEN duygumuzu BİZ duygusuna çevirerek başlarsak belki atacağımız bu kutsal yolculuk daha kuvvetli bir bağla bağlanır ve uzun ömürlü mutlu bir evlilik yaşarız. Tabi bir diğer önemli ödev; her şeyi önceden konuşmak ve çözümlenmeyen hiçbir şeyi evlilik sonrasına bırakmamak.
Herkesin (bekar veya evli fark etmeksizin) okuması gereken bir kitap.
Hocamızı rahmetle anıyorum 
Doğan Cüceloğlu
